Ama Roy Mogadişu'da işlerin kötüye gitmesinden hemen sonra emekli oldu. | Open Subtitles | لكن روي لقد تقاعد بفترة قصيرة بعد ان ساءت الامور في مقديشو |
Mogadişu'dakilerin hepsi gençti ama bu 11-12 yaşından fazla olamazdı. | Open Subtitles | كلهم كانوا اطفالا في مقديشو لكن هذا لا يمكن ان عمره يتجاوز 11 او 12 عاما |
Terfi açısından süper ama zamanında Mogadişu'da sarhoş bir generalin çadırında kapalı oturumda konuşulanları ifşa etmemem için tehdit edildikten sonra hiçbir şey beni heyecanlandırmaz oldu. | Open Subtitles | لكن مرة تهربين من خيمة جنرال في مقديشو ليغطي جلسات استماع في الكونغرس لا تنفع أبداً |
Orada kendisi için hiçbir şey kalmayınca, büyük şehire gitmek için ayrıldı, bu hikayede, Mogadishu'ya, Somali'nin başkentine. | TED | عندما لم يتبقّى له ليس هنا، قصد المدينة الكبيرة، و هي مقديشو في هذه الحالة، عاصمة صوماليا. |
Mogadishu'nun kenar mahallelerinde bir çadır kentte yaşamaya başladı. | TED | انتهى به الأمر بالعيش في خيمة في ضواحي مقديشو. |
Geçen ay Mogadishu'ya gittim, Madina hastanesini ziyaret ettim, doğduğum hastaneyi. | TED | عدت مجددا إلى مقديشو في الشهر الفارط، ذهبت لزيارة مستشفى المدينة، حيث ولدت. |
Eğer Mogadişu, Mexico City veya Mumbai' ye seyahat ediyorsanız, kırsal alanlara tıp ve sağlık ulaşımı için engel yaratmaya devam eden harap bir altyapı ve lojistikle karşılaşarsınız. | TED | اذا سافرت الى مقديشو , و المكسيك او مومباي, تجد ان البنية التحتية و الخدمات اللوجستيكية المتهالكة لا تزال عائقا لتقديم العلاج و الرعاية الصحية في المناطق النائية |
Kampala ve Mogadişu'da intihar bombalamaları meydana geliyordu. | Open Subtitles | كانت هناك تفجيرات انتحارية في "كامبالا" و"مقديشو". |
Mogadişu'da son zamanların en kötü çatışmaları yaşanıyor ve şehirde hiç yabancı gazeteci kalmamıştı. | Open Subtitles | "مقديشو" كانت تشهد أسوأ معاركها منذ أعوام، ولم يتبقى صحفييون أجانب في المدينة. |
Beyrut ve Mogadişu'daki harekâtlara katılmış. İyi yani. | Open Subtitles | قاد عملياتٍ في "بيروت" و"مقديشو" |
Tony, Beyrut ve Mogadişu'da bulunduğunu söyledi. Ve Afganistan. | Open Subtitles | (توني) قال من أنك كنت في "بيروت" و"مقديشو" |
Mogadişu'da içlerinde en güçlüsü Yusuf Muhammet Sait'ti herkesçe Indha Adde "Beyaz Göz" olarak biliniyordu. | Open Subtitles | بين الأشخاص الأكثر قوة في "مقديشو"، كان (يوسف محمد سياد) المعروف بين الجميع بـ" أنده آدي"، "العين البيضاء". |
MUHAMMET KANYARE ABD DESTEKLİ DİKTATÖR Yıllar boyu Muhammet Kanyare Washington'un Mogadişu'daki adamıydı. | Open Subtitles | لسنوات، كان (محمد كانيار) رجل واشنطن في "مقديشو". |
Pete, Tanrı vergisi konuşma yeteneğime bir daha laf edersen Noel'i Mogadişu'da geçirirsin. | Open Subtitles | (بيت),لو قمت بالسُخريه من موهبتي الآلهيه فى الخطابه مرة أخرى سوف تقضي أجازة عيد الميلاد في "مقديشو" |
Köyü, Mogadishu'nun yakınlarında. | TED | قريته توجد قرب العاصمة مقديشو. |
Mogadishu'da üniversiteye gitmiş ve mezun olmuştu. | TED | لقد درس بجامعة في مقديشو و تخرّج. |
1977'de Mogadishu'da istemişlerdi, hatırlarsınız para istemişlerdi! | Open Subtitles | في عام 1977 في مقديشو طلبوا أموالاً |
Bugün Mogadishu'dan, Afrika ulusunun tabanına uygulanan soykırımdan kaçmaya çalışan 40 kişi isyancılar tarafından tuzağa düşürüldü. | Open Subtitles | اليوم في مقديشو تم ذبح 40 شخص من قبل جنود من المتمردين بسبب محاولة هروبهم الإبادة الجماعية التي ظهرت في الامة الافريقية وحدها |
Birimim Mogadishu dışında bir savaş ağasını almaya gönderildi. | Open Subtitles | أرسلت وحدتي لقتل سيد حرب خارج مقديشو |
Mogadishu terör örgütünün tüm üyeleri. | Open Subtitles | كل أعضاء خلية إرهاب " مقديشو " الدولية |
Sectragon iki yıl önce Kolombiya'da altı Hollandalı işçiyi geçen yıl da Mogadishu'da çalışan iki Fransız doktoru kurtarmış. | Open Subtitles | قبل سنتين، "سيكتراجون" أنقذوا ستّة عمال إغاثة هولنديين في "كولومبيا"، والعام الماضي كان هناك طبيبان فرنسيان في "مقديشو". |