Postacıyla bu kadar yakın olduğunuzu bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعلم أنك كنت مقرباً من رجل البريد |
Başkan'a yakın ol, Bayan Pope'a daha yakın ol. | Open Subtitles | تبقى مقرباً من الرئيس، وأكثر قرباً من الآنسة بوب. |
Muhtemelen Aegeus'a yakın biri, Pallas'ın da bilinen bir düşmanı. | Open Subtitles | شخص قد يكون مقرباً من أيجيوس ومعروف بكرهه لبالاس |
Ayrıca sizle Bayan Dickinson'ın "yakın" göründüğünüzü de söyledi. | Open Subtitles | قال أيضاً أنك بدوت مقرباً من السيدة (ديكنسن). |
Teşekkür ederim. Merhuma yakın mıydın? | Open Subtitles | هل كنت مقرباً من المتوفى؟ |
Lew, 1982 yılında hayatını kaybedene kadar Bob Leckie, Runner Conley ve Hoosier Smith ile yakın dostluğunu sürdürdü. | Open Subtitles | بقي (ليو) صديقاً مقرباً من (لاكي)، (رانر)، (هوجير) حتى توفي عام 1982 |
Kurbanlarla yakın mıydınız? | Open Subtitles | هل كنت مقرباً من الضحايا؟ |
Daha önce kendine yakın birisini hiç kaybetmemişti. | Open Subtitles | لم يفقد شخصاً مقرباً من قبل |
Kardeşinle ne kadar yakın olduğunuzu biliyordum. | Open Subtitles | عرفت كم كنت مقرباً من أخيك. |
Aaron, ağabeyimle birbirinize ne kadar yakın olduğunuzu biliyorum. | Open Subtitles | ارون)، أعلم كم كنت مقرباً من أخي) |
Vanessa'yla yakın mıydınız? | Open Subtitles | هل كنت مقرباً من " فينيسا " ؟ |
Hayır. Phil'in burda yakın olduğu biri var mıydı? | Open Subtitles | -هل كان مقرباً من أحد هنا ؟ |