"مقطورته" - Translation from Arabic to Turkish

    • karavanına
        
    • Karavanı
        
    • karavanında
        
    • karavanını
        
    • karavanının
        
    • römork
        
    • Karavanından
        
    Gwen'in babasını kaybettikten sonra, buluruz umuduyla karavanına geri döndük. Open Subtitles بعد فقدان والد غوين عدنا الى مقطورته لعلنا نجده هناك
    Andy beni yönetmemle tanışmam için sete çağırdı ve karavanına gitti, sonra... Open Subtitles لقد دعاني للقاء المسؤل عن تجارب الاداء . . ذهبت الى مقطورته ثم
    Babaları Russ ile birlikte yaşıyorlar. Adamın Karavanı koyda. Doğrudur. Open Subtitles نعم أنهم يعيشون مع أبيهم روس مقطورته في الخليج الصغير
    Karavanı tam oradaydı. Muhtemelen uyandı ve dışarı baktı. Open Subtitles مقطورته كانت هنا من المحتمل انه استيقظ ونظر خارجا
    Yardımcı Hawes o gece dışarı çıktığında tabancasını karavanında bırakmış. Open Subtitles ترك النائب هوز سلاحه في مقطورته عندما خطى خارجها تلك الليلة
    Dün gece Derek'in karavanında bir kadın vardı. Open Subtitles كان مع (ديريك) امرأة البارحة في مقطورته , كانت قبيحة قبيحة جداً
    Catherine Allen, Leigh'nin karavanını cuma günü işten sonra temizlediğini ve cumartesi günü Santa Rosa'ya gittiğini söylemiş. 7 Ağustos 1971. Open Subtitles حسنا كاثرين ألين قالت ان لاي نظف مقطورته يوم الجمعة بعد العمل وحركها إلى سانتا روزا يوم السبت السابع من أغسطس 1971
    Kardeşine karavanının çatısını düzeltmesine yardım edeceğim diye söz verdim. Open Subtitles لكنني وعدت أخيكِ بأنني سأساعده لأصلاح سقيفة مقطورته
    - Ben karavanına gittim. Sarhoş olduğu için hemen ayrıldım. Open Subtitles ذهبتُ لزيارته في مقطورته و قد كان سكران , لذلك رحلت
    - karavanına mı gittin? - Bunu açıklamak çok zor. Open Subtitles . كنتِ فى مقطورته - . هذا عسير عليَّ للغاية أن أشرحه لك -
    - Gecenin bir vakti karavanına geldiğini söyledi. Open Subtitles قال إنه أتى إلى مقطورته في منتصف الليل
    - Evet, karavanına baktım. Open Subtitles -أجل، حسنًا، قمت بتفحص مقطورته
    Will karavanına yumrukla üç tane daha delik açtıktan sonra, biraz ağladı ve bizi içeriye davet etti. Open Subtitles (بعد أن أحدث (ويل ثلاث فتحات في مقطورته بكى قليلا ً ثم دعانا إلى الدخول
    Karavanı tam oradaydı. Muhtemelen uyandı ve dışarı baktı. Open Subtitles مقطورته كانت بالقرب من هناك من المرجح أنه استيقط ونظر للخارج
    Karavanı varsa elektrik ve suyun olduğu buraya neden kurmadı? Open Subtitles ولماذا لا ينقل مقطورته هنا ، متوفر الكهرباء والماء
    Jerry, karavanında olup.. ..bizim tekrar geri verebileceğimiz şeyleri sıraladı. Open Subtitles جيري ) بدأ في التفكير في المزيد من الأشياء التي ) أراد أن يستعيدها من مقطورته
    Bütün sabahı karavanında geçirdi. Evet, babamın dosyalarıyla uğraşarak. Open Subtitles -لقد قضى النهار كله في مقطورته
    Dostunla konuştuk. karavanını kullanmana izin verdiğini doğruladı. Open Subtitles تحدثنا مع صديقك اكد على انه سمح لك باستخدام مقطورته
    Sanırım doğru söyleyip söylemediğini anlamak için karavanını ziyaret etmem gerekecek. Open Subtitles أخشى أنّي مضطرّ لزيارة مقطورته والتحقّق مِنْ ذلك
    Üç gün önce, Riverside bölgesinin oradaki külüstür karavanının dışında ölü bulunmuş. Open Subtitles خارج مقطورته المهترئة "في مقاطعة "ريفيرسايد
    O da, karavanının içine bunu çizmişti. Open Subtitles أعني، لقد رسمها على حائط مقطورته
    Tamam, eğer römork kullanıyorsa kamyonu da ona benzeyecektir: Open Subtitles حسنا, ان كان لديه شاحنة فستكون مثل مقطورته
    Karavanından çıkmıyor ve biz de oraya girmeye korkuyoruz. Open Subtitles لا يريد الخروج من مقطورته ونحن, كما تعلم, خائفون من الذهاب إلى هناك ...لذا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more