"مقعدي" - Translation from Arabic to Turkish

    • koltuğum
        
    • koltuğumu
        
    • yerim
        
    • Yerimi
        
    • koltuğumdan
        
    • sandalyem
        
    • koltuğumda
        
    • sandalyemi
        
    • koltuğuma
        
    • koltuğumun
        
    • sandalyemin
        
    • sandalyemden
        
    • taburemi
        
    • sandalyeme
        
    • sandalyemde
        
    koltuğum, başka biri oynatsa da, benim Yerimi hafızada tutuyor. Open Subtitles مقعدي يحتوي على ذاكرة لوضعيّته، في حال قام أحدهم بتحريكه.
    - Kuruldaki koltuğumu sana verdim. Artık söz sahibi değilim. Open Subtitles لقد أعطيتك مقعدي في مجلس الإدارة لذا لا أمتلك رأياً
    Benim yerim var. Taburem var. Taburem hep beni bekler. Open Subtitles لشراء الشراب، وهناك المقعد الخاص بي مقعدي موجود دائما هناك
    Aşağı ineceğiz, Ama koltuğumdan kalkmam, ve motoruda çalışır durumda tutarım. Open Subtitles سأهبط و لكني لن أغادر مقعدي وسأبقي المحرك دائر
    sandalyem, sandalyemi almam lazım. Onsuz uyuyamam. Open Subtitles مقعدي علي ان انقل مقعدي انا لااستطيع النوم بدون مقعدي
    Ama bu özelliğinden yararlanmak için benim koltuğumda oturuyor olman gerekir. Open Subtitles و لكن لكي تستفيدي منها يجب أن تكوني جالسة في مقعدي
    Yani şimdi, bu yeni şeye bağlandığımda, belli bir uçak yolculuğumdaki koltuğuma ulaşabilirim. TED أذن الآن هذه المرحلة الجديدة، حينما أشبك لها، سأرتبط مع رحلتي الجوية المحددة، مع مقعدي المحدد.
    İyi değil. Margaret, koltuğumun yanında kırmızı bir kol var. "Manuel kontrol" yazar. Open Subtitles يا مارجيت , يوجد رافعة حمراء بجواري مقعدي
    Aklından bile geçirme, beyaz çocuk. O benim koltuğum bebeğim. Open Subtitles لا تفكر في الأمر حتى ، هذا مقعدي يا عزيزي
    koltuğum hemen şurada. Sıkılırsan yanıma gel. Open Subtitles مقعدي هناك، إذا شعرتي بالملل يمكنكِ المجيئ
    BJ: Ama bu küçük yavruyu gördüğüm zaman... ...koltuğumu terk ettim... ...ve bazı fotoğraf makinesi parçalarını almak için... ...arka tarafa geçtim. Araştırma ve incelemeye meraklı bir kediye benziyordu. TED بيفرلي : عندما رأى هذا الفهد انني اخليت مقعدي لكي احضر معدات تصوير قام بكل فضول لكي يستكشف
    - koltuğumu tekmelemeyi kes, Crystal. - Affedersin. Open Subtitles ــ أرجوكي لا تركلي خلف مقعدي يا كريستال ــ آسفه
    Şoförün yanındaki ön koltuğa oturmak yok, orası benim yerim. Open Subtitles حسناً؟ ولا تجلسوا في الأمام إلى جانب السائق، فذلك مقعدي
    Arka koltuklardaki Yerimi aldığımda operanın son perdesi başlamıştı bile. Open Subtitles حينما أخذت مقعدي في المدرجات، كانت الأوبرا رائعة حتى مشهدها النهائي
    Film sona erdiğinde koltuğumdan kalkamadım. Open Subtitles وعندما انتهى الفيلم لم أستطع القيام من مقعدي
    sandalyem olmadan uyuyamam. Sırtımda sorun var. Görüyorsun... Open Subtitles لااستطيع النوم بدون مقعدي أتري لدي الاما بالظهر
    Ancak bu özellikten yararlanmak için tatlım benim koltuğumda oturuyor olman gerekiyor. Open Subtitles و لكن لكي تستفيدي منها يجب أن تكوني جالسة في مقعدي
    Meclisteki sandalyemi bıraksam? Open Subtitles إذن، ماذا لو تنازلت لك عن مقعدي في المجلس ؟
    Bütün gün araba tamir ediyorsun, koltuğuma yağ sürüyorsun. Open Subtitles اووه , يا رجل أنت تعمل علي السيارات طوال اليوم ستضع الشحم في مقعدي , وتلطخ الشحوم هناك
    koltuğumun ön tarafında, düşmemek için kendimi tutarak oturduğumu hatırlıyorum. Open Subtitles أتذكر أني جلست على حافة مقعدي في السينما حتى لا أسقط
    Şimdide kendini sandalyemin üzerinde unutmuşsun. Open Subtitles لا، تركت جسدك كله الآن على مقعدي
    sandalyemden kalktım. Önemli bir şey olsa iyi olur. Open Subtitles .أنني نهضت من مقعدي .يستحسن أن يكون هذا مهماً
    # Çekerim taburemi bara # Open Subtitles ♪ اسحب مقعدي إلى الحانة ♪
    Sadece sandalyeme oturtup delmek istediğim adamlara. Open Subtitles فقط مع الرجال الذين أريدهم أن يحفروا في مقعدي
    Çünkü bana göre, benim sandalyemde oturuyorsun. Open Subtitles لأنني كما أرى الأمور أنت تجلسي على مقعدي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more