"مكاناً آمناً" - Translation from Arabic to Turkish

• güvenli bir yer
• güvenli bir yere
• daha güvenli
• için güvenli
• Güvende olacağın bir yer

Öncelikle üzerini değiştirmelisin. Sonra da güvenli bir yer bulmalısın.
أوّلاً، تحتاج ملابس جديدة، ثمّ عليك أن تقصد مكاناً آمناً

Konuşmak için güvenli bir yer ayarladım.
دبّرتُ مكاناً آمناً لنتمكّن من سماع عرضه

Karanlık basmadan, kamp kuracak güvenli bir yer bulmalıyız.
يتعيّن علينا أنّ نجد مكاناً آمناً لنعسكر بهِ قبل حلول الظلام.

Ultron'un pençelerinin uzanmadığı, güvenli bir yere...
فى مكاناً آمناً حتي يكبروا بعيداً عن قبضة آلترون

Moloch seni bulmadan önce güvenli bir yere gitmelisin.
أنتِ تحتاجين مكاناً آمناً قبل أن يعثر عليكِ مولوك

Belki de gerçekten güvenli bir yere sığınma ihtiyacım vardır.
ربما بالفعل أحتاج مكاناً آمناً في الوقت الحالي

Dünyayı daha güvenli şekilde sana bırakmak istiyordum ama başarısız oldum.
لقد آردتُ جعل العالمُ مكاناً آمناً لكَ. ولكننى فشلتُ فى هذا.

- Bilmiyorum. Biraz konuşmak için güvenli bir ev ayarladım.
دبّرتُ مكاناً آمناً لنتمكّن من سماع عرضه

- Güvende olacağın bir yer bulacağıma söz veriyorum.
أعدكِ بأنّني سأجد لكِ مكاناً آمناً

Parkın bu köşesi, gidip oturabileceğiniz, bir kitap okuyabileceğiniz ya da sadece düşünebileceğiniz güvenli bir yer olacak.
تلك الزاوية من الحديقة ستكون مكاناً آمناً بامكانك الجلوس و القراءة فيه و التفكير فحسب

Savunmasız durabilirsin hemşerim ama burası güvenli bir yer değil.
يمكنك أن تكون ضعيفاً يا أخي و لكن هذا ليس مكاناً آمناً.

Ama seni temin ederim güvenli bir yer bulunca...
و لكنني أُقسم لكَ, إننا حالما نجد مكاناً آمناً

güvenli bir yer ve güvenli bir gün seçip bir döngü oluştururuz.
نحنُ نختار مكاناً آمناً ويوماً مناسباً لنصنعَ حلقةً مُتكررة

Bu bıçkıhane çocuklar için hiç güvenli bir yer değil.
منشرة الخشب هذه ليست مكاناً آمناً للأطفال.

Düşünmek için güvenli bir yere ihtiyacım var.
فقط أردتُ مكاناً آمناً للتفكير فيه

Seni daha güvenli bir yere taşımalıyım.
عليّ أن أخذك إلى مكاناً آمناً.

Temizlenip uyumam için güvenli bir yere ihtiyacım var.
أحتاج مكاناً آمناً لأستعيد قواي وأنام

Tamam. hemen güvenli bir yere geçip...
حسناً، أريدك أن ترتادي مكاناً آمناً

Gitmem gerekiyor, Betty. güvenli bir yere git.
أنا بحاجة للذهب يا (بيتي)، اتخذي مكاناً آمناً.

Sadece dünyayı daha güvenli bir hale getirmek istiyordum.
كل ما كان يهمّني أن أجعل العالم مكاناً آمناً.

Güvende olacağın bir yer bulacağız. Söz veriyorum.
سنجد لك مكاناً آمناً, اعدك