"مكانٌ" - Translation from Arabic to Turkish

    • bir yer
        
    • yerim
        
    • yere
        
    • yerin
        
    • yeri
        
    • yerde
        
    • yerdir
        
    • Burası
        
    • yerimiz
        
    • yermiş
        
    • yerlerde
        
    • yer var
        
    • yer yok
        
    Ona bir ev verdim, ...istediği her şeyi yapıp seçebileceği bir yer. Open Subtitles ،أعطيتها منزل مكانٌ يمكن لها أن تتفكر به فيما تصنع من نفسها
    Ve artık yaşayacak bir yerim olmadığını. Open Subtitles أخبرها أنني بعد رحيل جدتي، لم يعد لديّ مكانٌ أعيش فيه.
    Yeni bir yere geliyorsun, ve bakıyorsun ki her şey aynı. Open Subtitles عِندما تأتي إلى مكانٌ جديد وكُلُ شيّئِاً يبدو مُشابِهاً
    Bu kadar büyük bir yerin kendi jeneratörü olmalı. Open Subtitles حسنٌ، مكانٌ بهذا الجحم لا بد أن يكون فيه مُولّدٌ كهربائيّ.
    Biz, sevilmeyen kişileriz. Yaralanmış, sakatlanmış ama özel park yeri avantajından yararlanamamış. Open Subtitles نحن الغير مرغوب فينا، نمشي بجراحنا، معاقين بأفضلية لكي نجد مكانٌ للوقوف
    Ayrıca, siz Fort Knox çocuklarının oldukça güvenli bir yerde olduğuzu gördüm. Open Subtitles وأيضاً الثقافة التي تعيشون فيها هنا في فورت نوكس مكانٌ آمن جداً
    Erkeklerin erkek gibi davrandıkları yerdir. Open Subtitles إنها مكانٌ للرجال ليتصرفوا فيهِ كما يَتَصرف الرجالُ الحقيقين
    Burası kızlara göre bir yer. Ve ben bu konuda pek iyi değilim, TED انه مكانٌ للإناث وانا لست ناجح في هذا على ما يبدو ..
    Sadece başlangıçta, balayından dönüşte uyuyabilecek yerimiz olsun diye. Open Subtitles فقط في البداية، ليكون لدينا مكانٌ للنوم بعد شهر العسل
    Yok, ilk defa geliyorum. Ama sevdim burayı. Güzel yermiş. Open Subtitles كلاّ، إنها المرة الأولى، ولكنني أحببته فهو مكانٌ جميل.
    Senin gidebileceğin, onun ise seni bulamayacağı bir yer yok. Open Subtitles لا يوجد مكانٌ تذهب إليه لا يستطيع العثور عليك فيه
    Baba, bu üniversite çok garip bir yer. Buradakiler epey korkmuş. Open Subtitles يا أبي،تلك الجامعة مكانٌ غريب كل الطُلّاب بها في شدة الخوف
    Okulumuzun, kötü anne olmanın sorun olmadığı bir yer olmasını istiyorum. Open Subtitles أريد ان تكون مدرستنا مكانٌ لا تعاقبين فيه لكونك أماً سيئة
    Çok garip, 36 yaşındayım, ve gidebilecek bir yerim yok. Open Subtitles هذا مُضحِك، ها أنا ذا في عُمر 36 سنة و ليسَ لديَ مكانٌ أهربُ إليه
    O en iyi arkadaşımdı ve gidecek başka yerim yok, sanırım bu yüzden. Open Subtitles اعتقدُ لأنهُ كانَ صديقي المفضل وليسَ لديَ مكانٌ اخر لأذهبَ إليهِ
    Bu yüzden sıçanın gidebildiği her yere o da gidebiliyor. Open Subtitles فلا يوجد مكانٌ يستطيع الفأر ذهابه إلا وتمكّن ابن عرس من لحاقه
    Dünyayı daha güzel bir yere dönüştürmek için başkanla takılman gerekmiyor mu? Open Subtitles ألا ينبغي عليك التواصل المباشر مع الرئيس و جعل العالم مكانٌ أفضل ؟
    Gidecek yerin yok. Benden saklanamazsın. Open Subtitles لا يوجد مكانٌ للهروب لا يُمكنُكَ الإختباءُ مني
    Gidecek yerin yok. Benden saklanamazsın. Open Subtitles لا يوجد مكانٌ للهروب لا يُمكنُكَ الإختباءُ مني
    Biz sevip de sevilmeyenleriz. Yaralı olanlarız. İyi bir park yeri bulamayanlarız. Open Subtitles نحن الغير مرغوب فينا، نمشي بجراحنا، معاقين بأفضلية لكي نجد مكانٌ للوقوف
    Her şey elinin altında. Başka bir yerde mutlu olacağını düşünüyorsan, durma git! Open Subtitles لديكِ كل شيء مُدبر إن كنتِ تظنين أن هنالك مكانٌ أفضل، فاذهبي
    Eğer hala ayaktaysa, birini saklamak için harika bir yerdir. Open Subtitles أذا كان مازال قائماً فهو مكانٌ جيد لأخفاء أحدهم
    Çöplük olduğunu biliyorum ama elimde bir tek Burası var. Open Subtitles أعلم أنه مكانٌ حقير، ولكنّي لا أملك سواه
    Ekipte boş bir yerimiz olduğunu duydum. Open Subtitles لقد سمعتُ بأنَّهُ لدينا مكانٌ شاغرٌ بالفرقة
    Taş bu şehirde bir yerlerde ve biz de onu bulacağız. Open Subtitles ان هذا الحجر موجود في مكانٌ ما في هذه المدينة وسنقوم بأيجاده.
    Düşük fiyata yüksek kaliteli kokain almak isterseniz, gidilecek tek bir yer var, karanlık internetin anonim piyasası. TED إن كنت ترغب في شراء كوكايين بجودة عالية وسعرٍ زهيد، فثمَّة مكانٌ وحيدٌ تذهب إليه، وهو أسواق الشبكة المظلمة المجهولة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more