"مكان الوقوف" - Translation from Arabic to Turkish

    • park alanında
        
    • otoparkta
        
    • park yerinde
        
    • park yeri
        
    • park alanından
        
    park alanında O'nu bekleyip, araba kullanmak için çok içkili olduğunu ve geceyi geçirmesi için o'na oda tutacağını söylemişsin. Open Subtitles إنتظرتَها في مكان الوقوف كثيراًً و قلت لها إنها كانت مخمورة لكي تقود للمنزل و قد حصلت على غرفة لهذه الليلة
    park alanında dört kapılı gri bir sedan var. Open Subtitles هناك كرسي باب الحمّال أربعة رمادي في مكان الوقوف.
    Arabaya binmenize izin veremem ve sizi otoparkta da bırakamam. Open Subtitles لا أستطيع وضعك في سيارة ولا أستطيع تركك في مكان الوقوف
    Bir öğleden sonrası kafeteryadaki kadının otoparkta atölye öğretmeniyle el ele tutuştuğunu görmüştüm ve dünya başıma yıkılmıştı. Open Subtitles ذات ظهيرة، رأيت فتاة المطعم تمسك بيد.. معلم التسوق في مكان الوقوف وقد قتلني هذا
    Bütün öğrenciler derhal kargaşa ekipmanıyla... yatakhane park yerinde hazır bulunsun. Open Subtitles على كل الطلاب العسكريون التوجه فوراً إلى مكان الوقوف بالسكن بملابس مقاومة الشغب الكاملة
    Anlamıyorsun baba. Sadece bir park yeri için kavga ediyorlardı. Open Subtitles ابي كانوا يتقاتلون علي مكان الوقوف
    Hâlâ park alanından çıkamadınız, değil mi? Open Subtitles نعم ، لا زلتِ لم تخرجي من مكان الوقوف ، أليس كذلك ؟
    Corolla'yı, San Francisco Havaalanı'nın park alanında bulmuşlar. Open Subtitles لقد وجدوا الكورولا فى مكان الوقوف فى " مطار سان فرانسيسكو الدولى "
    park alanında uyanmıştım bir zamanlar. Open Subtitles إستيقظتُ في مكان الوقوف عندما.
    Hayır, park alanında tanıştığım tamircinin lastiği değiştirmesini bekliyoruz sadece. Open Subtitles Uh، لا، نحن فقط نَنتظرُ الميكانيكي إجتمعتُ في مكان الوقوف للعَودة مع إطارِي الإحتياطيِ وتغييرِي.
    Ondan sonra, park alanında yukarı doğru çıkıyordun. Open Subtitles ثم تصعد تعلية مكان الوقوف
    Ondan sonra, park alanında yukarı doğru çıkıyordun. Open Subtitles ثم تصعد تعلية مكان الوقوف
    Çeşmenin yanındaki otoparkta buluşalım. Open Subtitles قابليني عند مكان الوقوف , أمام النافورة
    otoparkta bizimle takılırdı, Open Subtitles هي كَانتْ تَتدلّى في مكان الوقوف مَعنا،
    otoparkta öldürülmüş. Open Subtitles 30. هو قتل في مكان الوقوف.
    Bir 30 polis de otoparkta. Open Subtitles الآخر الـ30 في مكان الوقوف.
    Kazanın olduğu yerin yanındaki park yerinde bu 22'liği buldum. Open Subtitles وَجدَ هذا الـ22 في مكان الوقوف قُرْب التحطّمِ.
    Max park yerinde bayılmış. Open Subtitles ماكس فقط إنهار في مكان الوقوف.
    Geçen ay, park yerinde uyuyakaldım. Open Subtitles الشهر الماضي نمت في مكان الوقوف
    Lobi, resepsiyon, park yeri... Open Subtitles الرواق، الإستقبال، مكان الوقوف
    park alanından çıkacağız, tamam mı? Open Subtitles سنقوم بإخراجكِ من مكان الوقوف ، حسناً ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more