"مكان قريب" - Translation from Arabic to Turkish

    • Yakınlarda
        
    • yakınında
        
    • yakın
        
    • Yakında
        
    • Buralarda
        
    • yakından
        
    • bir yerde
        
    Yakınlarda ne aileler olacak ne de polisler. Open Subtitles بدونمراقبةاي بالغ.. او حماية شرطه لاي مكان قريب مجاور
    Sürekli Yakınlarda etrafı gözleyen birkaç yetişkin bulunur ve bu sayede yavrular nispeten güven içinde beslenebilir. Open Subtitles فهناك دائماً على الأقل واحد أو اثنين من الكبار .. للمراقبة فى مكان قريب بحيث يتمكن الصغار من التغذية فى أمان وسلام
    Yakınlarda pizza yiyen kızlar var mıydı? Open Subtitles كَانتْ هناك أيّ بنات في مكان قريب أكل البيتزا؟
    Velhasıl, zekânın zirvesinde duramayız ya da yakınında herhangi bir yerde. TED وأخيراً، نحن لا نقف عند قمة الذكاء، أو في أي مكان قريب منها، على ما يبدو،
    dedi. yakın bir yerde saklanan babam ortaya çıktı ve özetle hapse alındı. TED والدي الذي كان مختبئاً في مكان قريب كشف عن نفسه و أقتيد إلى السجن دون محاكمة
    Buraya ilk gelen polisler Yakında bir yerde sığ bir mezar bulmuşlar. Open Subtitles أول ضباط في مكان الحادث لاحظت وجود قبر ضحل في مكان قريب.
    bilimsel bir alet, burada ihtiyacım olan şeyin olduğunu söylüyor, Buralarda bir yerde. Open Subtitles إنها أداه علميه تخبرنى أن هناك بعض ما اريد فى مكان قريب هنا
    Kasabaya ya da Yakınlarda bir yere gideriz. Open Subtitles يمكن ان نذهب الى المدينة او اي مكان قريب.
    Yakınlarda, bir uçağın iniş yapabileceği bir alan var mı? Open Subtitles هل هناك بقعة في مكان قريب أين يُمْكِنُ أَنْ تهْبطَ الطائرة ؟
    Yakınlarda bir yer aramaya başladılar. Open Subtitles وأنهم سيبحثون عن موقع تصوير في مكان قريب
    Tam tersine, onu Yakınlarda hissediyorum. Open Subtitles وعلى العكس من ذلك فإنني أجده في مكان قريب
    Elaine'e Yakınlarda karides pane yiyebileceğimiz bir yer var mı diye sorayım. Open Subtitles سوف أسألها إن كان هناك مكان قريب يبيع فيشار الروبيان أو نذهب ونستكشف
    Katil Yakınlarda bir yere atmış olabilir. Open Subtitles لا شيء في الداخل. ربّما رماه القاتل في مكان قريب.
    Muhtemelen Yakınlarda çabucak ulaşabileceğimiz bir yere gideriz. Open Subtitles . كما تعرفين , سنذهب على الأرجح إلى مكان قريب
    Bebek olan yeri yakınında süt de vardır. Open Subtitles حيث نَجِدُ طفل رضيعَ هناك حليب في مكان قريب.
    Ama ben olay yerinin yakınında bile değildim. Open Subtitles لم اكن في مكان قريب من الحظيرة عندما حصل الحادث
    Erkekler çivili ve kancalı penisini dişiye saplar, ama vajinasına yakın olan bir yere değil. TED للذكور قضيب شائك حرفيًا يقوم بطعن الأنثى وهم لا يطعنون في اي مكان قريب من المهبل.
    Cha Hee Joo'nun hayatta olduğuna o olaydan beri Joong Won'u takip ettiğine ve şu anda da yakın bir yerde yaşadığına inanıyorum. Open Subtitles و انها تتبع جونغ وون بعد تلك الحادثة و هي في مكان قريب
    Çocuk hala tehdit oluşturuyor. Bu da senin onu büyük olasılıkla Yakında bir yerde izole ettiğin anlamına geliyor. Open Subtitles الطفل ما زالَ تهديد، الذي يَعْني عَزلتَه، من المحتمل في مكان قريب
    Başka avcı balıklar da Yakında dolaşıyor. Open Subtitles السمك اللصوصي الآخر يَترصّدُ في مكان قريب.
    Evet bu çok ilginç... Buralarda bir şeyler içebileceğim bir yer var mı? Open Subtitles حسنا, هل هناك مكان قريب يقدم المشروبات يمكنني الذهاب إليه؟
    Haklıysam birisi bu kötü çocukları çok yakından büyüyle çağırıyor demektir. Open Subtitles لو كنتُ محقاً، فإن أحدٌ يستدعي تلك الأرواح من مكان قريب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more