"مكان مثالي" - Translation from Arabic to Turkish

    • mükemmel bir yer
        
    • ideal
        
    • harika bir yer
        
    • için mükemmel
        
    • için harika bir
        
    Pencere yok, kamera yok, kalabalık yok. Buluşmak için mükemmel bir yer. Open Subtitles لا نوافذ ، لا كاميرات ، لا شحود ، مكان مثالي للقاء
    Vidalar hep düşer. Dünya mükemmel bir yer değil. Open Subtitles البراغي تسقط دائما العالم ليس مكان مثالي
    Kapının önünde duran bu titrek merdiven paha biçilmez Ming vazomuz için mükemmel bir yer. Open Subtitles هذا السلّم مكان مثالي لهذه الزهرية الثمينة
    Cazibe tamamen dünyevi sınırları aşmak ve dünyayı daha ideal ve mükemmel bir hale getirmektir. TED وكل مافي الابهار هو أنه يرتقي بالعالم ويذهب به إلى مكان مثالي
    Onlar gittiklerinde, burası ucuz et satıcılığı için harika bir yer olacak. Open Subtitles عندما تذهب هذه , سوف يكون هذا مكان مثالي لتربية الأبقار
    Dünya mükemmel bir yer değil, ama senin, benim ve onlar gibiler, belki dünyayı mükemmel kılabiliriz. Open Subtitles أن العالم ليس مكان مثالي لكن ربّما يحبونك الناس، آرثر وأنا وهم نستطيع جعله هكذا
    Ajanların bilgi paylaşımı için mükemmel bir yer. Open Subtitles مكان مثالي لعملاء لكي يتبادلو الملعومات في سرية.
    Hiç. Sadece final çatışması için mükemmel bir yer gördüm. Open Subtitles لا شئ ، فقط هذا مكان مثالي للمعركه الختاميه
    Bir cesedi gömmek için mükemmel bir yer. Ya batı? Open Subtitles ذلك مكان مثالي لتخلص من جثّة ماذا يوجد غربا؟
    Kimsenin görmesini istemiyorsan, kara cyper yetiştirmek için mükemmel bir yer. Open Subtitles مكان مثالي لجعل السايبر الأسود ينمو اذا لم ترد لأحد ان يراه
    Burası ilaçlara... ve kafeslere erişebilmek için mükemmel bir yer. Open Subtitles إنه مكان مثالي بالنسبة له ليحصل على حق وصول للعقاقير والقفص
    Buranın ekibimin, hiç soru sorulmadan birkaç gün ortadan kaybolması için mükemmel bir yer olduğunu duydum. Open Subtitles لقد سمعت أن هذا مكان مثالي للأختباءبضعةأيام.. لأجل فريقي دون أن يطرح أحد أيّ أسئلة.
    Çalışmalarını yapman için akademi mükemmel bir yer olur. Open Subtitles ستكون الأكاديمية مكان مثالي لتتمكن من القيام بعملك.
    Yaşanacak mükemmel bir yer mi arıyorsun? Öyle bir şey yok. Open Subtitles مكان مثالي تحيا به لا يوجد هكذا شيء
    Ölümün pis kokusunu bir yana bırakırsak, burasının ideal bir olduğunu söylerdim. Open Subtitles حيث تود الفتاة أن يتقدّم أحدهم لطلب يدها فيه بغض النظر عن رائحة الموت الكريهة التي تحيط به أرى أنه مكان مثالي بالفعل
    Daha çok insana bulaşmasını planlıyor olsaydı terminal en ideal yer olurdu. Open Subtitles إذا كانت تخطط لنقل العدوى لأكبر عدد ممكن من الأشخاص فمحطة السفن مكان مثالي
    Yeşil veya mavi olmayan her yer oldukça ideal yerler, ama yeşil ve mavi olan yerler bile uygun. Kırmızı, turuncu veya sarı yerler kadar iyi değiller tabii ki. TED تقريبا في كل الأماكن غير الأخضر والأزرق تعتبر مكان مثالي ولكن حتى الأخضر والأزرق جيدة ولكن ليست كالأحمر، البرتقالي أو الأصفر
    Birbirimizi biraz daha iyi tanıyabilmemiz için harika bir yer biliyorum. Open Subtitles لقد حصلت على مكان مثالي لـ نتعرف على بعض قليلاً
    Kimse yok. Dövüş için harika bir yer. Open Subtitles مستودع مهجور ولا أحد حوله إنه مكان مثالي للقتال

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more