"مكان يمكن" - Translation from Arabic to Turkish

    • bir yer
        
    • yerde
        
    • bir yere
        
    Doğum gününü kutlayabileceği, Cadılar Bayramının yaşanmadığı bir yer bulmalıyım. Open Subtitles اريد ان اجد مكان يمكن ان تحظى بعيد ميلادها فيه
    Gördüğünüz gibi beni göndereceğiniz bir yer yok. Open Subtitles لذا ترى؛ ليس هناك مكان يمكن أن ترسلني الية
    Birkaç dakika yalnız kalabileceğimiz bir yer olmalı. Open Subtitles لابد أن هنالك مكان يمكن أن نكون فيه لوحدنا لدقائق
    Ne zaman oğlumdan bir mektup alsam, hayal edebileceğiniz en karanlık yerde görülen bir ışık demeti gibi geliyordu. TED ومنذ مدة كنت أود الحصول على رسالة من ابني، كانت مثل شعاع من الضوء في أحلك مكان يمكن تخيله.
    Kapalı devre monitörler var her yerde. Bunu kullanabiliriz. Open Subtitles وأنا أرى هذه الدائرة المغلقة مراقبين في كل مكان يمكن أن نحاول العثور عليه بهذه الطريقة
    İnsanlığı daha iyi bir yere getirebilmek için birşeyler yapmaya çalışıyorsanız herkesi için içine katmanız gerekir. TED كنا نريد ان يشارك معنا الجميع لكي نؤمن ما يتطلبه الامر لكي نحول البلد الى مكان يمكن العيش فيه بصورة افضل
    Amacı annesinin intikamını almak ve dünyayı kız kardeşi Nunnally'nin huzur içinde yaşayabileceği bir yere çevirmekti. Open Subtitles وذلك لكي ينتقم لأمه ويحول العالم إلى مكان يمكن لأختة نانالي أن تعيش فيه بسعادة
    Affedersiniz efendim, ama bu kirli bezleri koyabileceğimiz bir yer var mı? Open Subtitles عفوا يا سيدي، ولكن هل لديك مكان يمكن أن أضع هذا حفاضات القذرة؟
    Siz kutuların şehre getirilebileceği yerlere bakın. Nakliye depoları, hava alanları, herhangi bir yer. Open Subtitles تحقق من أى مكان يمكن أن يأتى منه الصناديق إلى البلدة , شحن ياردات , المطارات
    1916'ta, iki tarafta saldırısını yoğunlaştırıp, ikmal edebileceği ve yarıp geçebileceği bir yer arıyordu. Open Subtitles عام 1916 ، كان الجانبان يبحثان عن مكان يمكنهما الاختراق منه مكان يمكن فيه تركيز الهجوم ودعمه
    Amacı, annesinin öcünü almak ve dünyayı kız kardeşi Nunally'nin mutluca yaşayabileceği bir yer haline getirmek. Open Subtitles ليقوم بالانتقام لأمه وليحول العالم إلى مكان يمكن لأخته نانالي أن تعيش فيه بسعادة
    Şimdilik, dünyadaki okyanusların yüzlerce yıl önce nasıl göründüğüne göz atabileceğimiz bir yer var. Open Subtitles حالياً، هناك مكان يمكن أن يعطينا لمحة عما كانت ستبدو عليه محيطات العالم قبل مئات السنوات
    Kolayca ulaşılabilir bir yer olmalı. Open Subtitles يجب ان تكون في مكان يمكن الوصول إليه في اي وقت
    Tüm dünyadan gelen bilim adamlarının kurulu fonların sınırlamaları dışında çalışabilecekleri bir yer. Open Subtitles مكان يمكن للعلماء ان ياتوا الية ويعملوا فية
    Onu saklayabileceği başka her hangi bir yer düşünebiliyor musunuz? Open Subtitles هل يمكن ان تفكري في مكان يمكن ان يكون وضعهُ فيه
    İtici ve çekici insanların bir araya gelip tanışıp, kaynaşabileceği bir yer oldu. Open Subtitles مكان يمكن للناس الجذابين وغير الجذابين ليلتقوا معاً،
    Yeniden dekore edebileceğiniz, eve daha yakın bir yerde. Open Subtitles مكان يمكن إعادة ديكوره و أقرب قليلا إلى المنزل؟
    Benim insanların birşeyler dökebileceği bir yerde yaşamam lazım! Open Subtitles أريد أن أحيا في مكان يمكن للناس أن يبصقوا فيه
    En büyük sorun, egonun bakacağınız son yerde saklanması. Open Subtitles المشكلة هي الغرور يختبئ في أخر مكان يمكن ان تبحث فيه
    Diğeri de dünyayı kız kardeşi Nunally'nin huzurla yaşayabileceği bir yere çevirmek. "Geleceğe" götüren bir yol. Open Subtitles الآخر أن يحول العالم إلى مكان يمكن لأخته نانالي أن تعيش فيه بسعادة. أي مسار يؤدي إلى المستقبل
    Seni bir süreliğine tekrar kendin olabileceğin bir yere götürmek istiyorum. Open Subtitles أريد أن آخذك لمكان مكان يمكن أن يمنحك فرصة لتكون كما كنت مجدا لفترة قصيرة
    Uzaklara götür. Polislerin bulabileceği bir yere. Open Subtitles خذه بعيدًا عن هنا، خذه إلى مكان يمكن للشرطة العثور عليه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more