"مكبلاً" - Translation from Arabic to Turkish

    • kelepçelerin
        
    • bağlı şekilde
        
    • kelepçeli
        
    • kelepçelerle
        
    • zincirlenmiş
        
    • kelepçelenmiş
        
    • kelepçelenmeli
        
    En azından birimizde kelepçelerin anahtarı var. Open Subtitles واحد منا على الأقل انتهى به المطاف مكبلاً
    En azından birimizde kelepçelerin anahtarı var. Open Subtitles واحد منا على الأقل انتهى به المطاف مكبلاً
    Seni bir kere daha gümüşe bağlı şekilde görmüştüm. Open Subtitles لقد رأيتك مكبلاً بالفضة في مرة سابقة
    Elleri kelepçeli olduğu sürece olmaz. Open Subtitles طالما أنك سوف تُبقيه مكبلاً بالأصفاد.
    O zaman ellerimde kelepçelerle buradan gitmem an meselesi. Open Subtitles إذاً هي مسألة وقت قبل أن أخرج من هنا مكبلاً بالأصفاد
    Efsaneyse onu bir şişede getir. İnsansa, zincirlenmiş olarak getir. Open Subtitles إذا كان خرافة فإحضرها في قنينة إذا كان رجلا فإحضره لي مكبلاً بالقيود
    Osckar Keaton kelepçelenmiş bir şekilde ekip arabasına götürülmesini izliyorsunuz. Open Subtitles "أنتم تنظرون إلى "أوسكار كيتون وهو يتم إقتياده مكبلاً بالأغلال لسيارة الدورية
    - Hemen kelepçelenmeli. Open Subtitles لماذا هذا الشخص ليس مكبلاً بالأغلال، يجب أن يقيّد حالاً
    Bu işin sonunda Karl Rove'un elleri kelepçeli şekilde Beyaz Saray'dan karga tulumba çıkarıldığını görüp görmeyeceğimizi merakla bekliyorum. Open Subtitles نهاية اليوم هو إهتمامي الشديد (سواءً سنرى أو لن نرى (كارل روف "و هو يزحف من "البيت الأبيض مكبلاً بالأصفاد
    Bu işin sonunda Karl Rove'un elleri kelepçeli şekilde Beyaz Saray'dan karga tulumba çıkarıldığını görüp görmeyeceğimizi merakla bekliyorum. Open Subtitles نهاية اليوم هو إهتمامي الشديد (سواءً سنرى أو لن نرى (كارل روف "و هو يزحف من "البيت الأبيض مكبلاً بالأصفاد
    Times Business'ın kapağına bileğimde kelepçelerle çıktığımda yine tek başımaydım. Open Subtitles تصدّرتُ صفحات "تايم بزنز" مكبلاً بالأصفاد, أنا هناك لوحدي
    Efsaneyse, onu bir şişede getir. İnsansa, zincirlenmiş olarak getir. Open Subtitles إذا كان خرافة فإحضرها في قنينة إذا كان رجلا فإحضره لي مكبلاً بالقيود
    Kalp atışlarımı yavaşlatabilirim, kilitleri açabilirim, eğer bir radyatöre kelepçelenmiş olsam baş parmaklarımı yerinden çıkartarak kurtulabilirim. Open Subtitles يُمكنني أن أخفض من معدل دقات قلبي ويُمكنني أن أفتح الأقفال... وإن كنتُ مكبلاً إلى مبرد، يُمكنني أن أهرب، بواسطة خلع كلا إبهامي
    - Hemen kelepçelenmeli. Open Subtitles لماذا هذا الشخص ليس مكبلاً بالأغلال، يجب أن يقيّد حالاً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more