Masan karman çorman. | Open Subtitles | مكتبك في حالة فوضى. |
Masan karman çorman. | Open Subtitles | مكتبك في حالة فوضى. |
Hemen masana gidip doğrusunu yazarak. | Open Subtitles | مكتبك في الحال وقم بكتابة ذلك من جديد |
- Her sabah masana gelmesi. | Open Subtitles | طريقة ظهوره في مكتبك في كل صباح |
Evinde, ofisinde kulüplerinde, barlarında. | Open Subtitles | في بيتك , في مكتبك في نواديك , في حاناتك |
Maryland'deki ofisinde böyle miydi? | Open Subtitles | هل هكذا كان مكتبك في ميريلاند؟ |
Doğruca ofisinize getirmelerini sağlayacağım efendim. | Open Subtitles | وسأحرص ان يصل البعض الى مكتبك في الحال , سيدي |
Bundan altı ay sonra maskeli tetikçiler, güvenli federal bir binadaki ofisinize dalarak sizi öldürmeye mi çalışacak? | Open Subtitles | ستةأشهرمن الان.. رجال مقنعون مسلحون سيقتحمون مكتبك في مبنى فيدرالي مؤمن |
İzin ver de 9 eylül komisyonunun raporunu... yarın sabah ofisine göndereyim. | Open Subtitles | دعني احصل لك على نسخة من تقرير لجنة 9 سبتمبر وأرسلها إلى مكتبك في الصباح |
- Her sabah masana gelmesi. | Open Subtitles | طريقة ظهوره في مكتبك في كل صباح |
Burada çalışmaya başladığında ofisinde tanışmıştınız. | Open Subtitles | قابلتيه في مكتبك في بداية عملك هنا |
Ama her nasıIsa Paris'teki... ofisinize bunu ulaştıracağım. | Open Subtitles | ولكن انا ذاهب للحصول على هذه لك في مكتبك في باريس بطريقة أو بأخرى. |
- Anlıyorum. O zaman hastalarınız ofisinize yürüyerek geliyorlar. | Open Subtitles | أرى ذلك، إذاً هل يدخل مرضاك إلى مكتبك في المرآب |
Sizin Washington'daki ofisinize gelebilsem huzurunuzda diz çöker ellerinize sarılır ve size yalvarırdım. | Open Subtitles | لو استطعت النزول حتى مكتبك في واشنطن... سأنزل على ركبتي... ... |
Hepsini ofisine çağır. | Open Subtitles | أحضرهم جميعا إلى هنا إلى مكتبك , في هذه الغرفة |
8:00'da ofisine geleceğim, namussuz herif, kayıtlarını da etraflıca inceleyeceğiz. | Open Subtitles | سوف أتي إلى مكتبك في تمام الساعة الثامنة صباحاً، وسوف نقوم بالاطلاع جيداً على أوراقك. |