Bu noktadan sonra burada masa başı bir iş alırsan kendini şanslı say. | Open Subtitles | عند هذه النقطة، ستصبحين محظوظة إذا حصلتِ على وظيفة مكتبية في الموارد البشرية. |
Eğer sende uygun görürsen beni birkaç günlüğüne masa başına atayabilir misin? | Open Subtitles | ..إذا ترى أنه من المناسب يمكنك تعييني إلى وظيفة مكتبية لبضعة أيام |
- Evet. Saha işini de bıraktı. - Artık masa işinde. | Open Subtitles | أجل، ولا يقوم بالعمل الميداني أيضاً، إنّه في وظيفة مكتبية الآن. |
Bunun için pek vaktim yok aslında. Şu anda bir ofis partisi var. | Open Subtitles | ليس لدي وقت لهذا في الحقيقة نحن نحاول أن يكون لدينا حفلة مكتبية |
Ah, lütfen. İçinde "ofis" olması bile büyük bir adım. | Open Subtitles | رجاءاً لمجرد أن الوظيفة مكتبية , هذه خطوة كبيرة لي |
Park cezası, kütüphane kartı ya da otobüs kartı yok. | Open Subtitles | لا تذكرة وقوف للسيارات ، بطاقات مكتبية أو تذاكر حافلة |
Ben yanlış yerdeyim, Bana masabaşı işi sözverildi. | Open Subtitles | أنا في المكان الخاطئ لقد وعدوني بوظيفة مكتبية |
Yeni işleri kamufle etmeye yeni evrak işleri lazım. | Open Subtitles | نحن بحاجة إلى أعمال مكتبية جديدة من أجل العمل الجديد |
Bu gördüğünüz bir masa üstü inkjet yazıcı, Ama mürekkep yerine, hücreleri kullanılyoruz. | TED | في الواقع هذه طابعة مكتبية نفاثة للحبر، ولكن بدلاً من استخدام الحبر، نستخدم الخلايا. |
Tabii böyle harika bir masa takımı alabilselerdi. | Open Subtitles | لو استطاعوا أن يحصلوا على أدوات مكتبية رائعة كهذه |
At pisliği aşkına. Görebiliyorum. masa başı görevi bitti. | Open Subtitles | ، يمكنني الرؤية لا أعمال مكتبية بالنسبة لي |
Sabah dokuz akşam beş masa başı işinden daha tatmin edici bir şey. | Open Subtitles | شيء أكثر لننجزه أكثر من وظيفة مكتبية نهارية |
Aynı zamanda bu kısmı, masa başında müzik yapmaya da benziyor | Open Subtitles | في نفس الوقت، هو تقريباً مثل وظيفة مكتبية بدلاً مِنْ أنْ تصنع الموسيقى. |
Fakat sosyal serviste de olabilirdim. İkisi de masa başı işi sonuçta. | Open Subtitles | ولكن بإمكاني أن امثل الخدمات الإجتماعية، ولكنها ستكون كوظيفة مكتبية |
Daha üretken, daha hatasız ve görünen o ki işçiler için daha ilgi çekici bir ofis ortamı. | TED | إذًا أكثر إنتاجية‘ وأكثر دقة، وتبيّن، أنها بيئة مكتبية أكثر متعة لهؤلاء العمال. |
ayrıca daha iyi aydınlatma ve ofis malzemesiyle üçüncü olarak maksimum soğutma | TED | بالإضافة إلى اعادة تصنيع أضواء ومعدات مكتبية أفضل تخفض أقصى حمل تبريد إلى الثلث. |
Evet, Artık evimi ofis niyetine kullanıyorum. Evet. | Open Subtitles | نعم لدي واحدة كهذه أشياء مكتبية جميلة نعم |
Herhangi bir ofis malzemeleri firması senin için yapabilir. | Open Subtitles | أي شركة أدوات مكتبية يمكنها تصنيع ذلك من أجلك. |
Boktan ofis işleri, böyle bir işi kim ister ki bu arada. Orada küçük bir masada oturuyorsun... | Open Subtitles | و ظيفة مكتبية لعينة , منذا الذي يرغب في وظيفة كهذه |
Ama biliyorum ki, doğum günü hediyesi olarak yetişkin kütüphane kartı alan bir anneye sahip olduğum için şanslı bir çocuk olduğumu söyledi. | Open Subtitles | ولكن ما اعرفه، انه قال باني سأكون طفل محظوظ لأنه يوجد لدي ام، تحب ان تعطيني بطاقة مكتبية للبالغين في عيد ميلادي |
- Sen asla masabaşı işi istemedin, Tracy. | Open Subtitles | -كنت أعرف بأنك لم ترد يوماً وظيفة مكتبية (ترايسي ) -إستدعاء إلى (ديك ترايسي ) |
Çünkü yapmam gereken evrak işleri var. | Open Subtitles | لأنّ لديّ أعمالاً مكتبية كي أنجزها |
Daha önce hiç gezici kütüphaneci birisini uçurmamıştım. | Open Subtitles | أنا لم أرفع في الهواء مكتبية متنقلة من قبل مطلقا |
Senin ilk kâtiplik görevini aldığını hatırlıyorum Yüksek Mahkeme'de. | Open Subtitles | في المحكمة الـ9 وأتذكر عندما حصلت على أول وظيفة مكتبية المحكمة العليا، قبلي بعام |