Burnunu benim işime sokma, başkanın ofisine git ve onu her zaman soktuğun yere sok. | Open Subtitles | أخرجْ أنفكَ من عملِي، إذهبْ إلى مكتبِ العمدة . ووَضعَه حيث مكانة المعتاد. |
Çiftçilerden biri şerifin ofisine görmeniz gereken birşey getirdi. | Open Subtitles | هناك صاحب مزرعة جاءَ إلى مكتبِ مُديرَ الشرطة بشيءِ أعتقد أنك يَجِبُ أَنْ تَلقي نظرة عليه |
Şerifin ofisinden bir sözcü bana katılacak. | Open Subtitles | ناطق مِنْ مكتبِ مُديرَ الشرطة سَيَلتحقُ بنا. |
Bana babanın ofisinden hastalarının dosyalarını getirebilir misin? | Open Subtitles | الآن، هَلْ تَعتقدُ بأنّك يُمْكِنُ أَنْ يَحصَلُ عَلى ني الملفاتِ الصبورةِ مِنْ مكتبِ أبّيكِ؟ |
Her sabah kampanya ofisinde patlayıcı taraması yapmalıyız. | Open Subtitles | نَحتاجُ لكِناسَة مكتبِ الحملةَ للمتفجراتِ كُلّ صباح. |
Sen mi? Senin müdürün odasına gönderilebileceğini hayal bile edemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أَستطيعُ تَصويرك أَنْ تُرسَلَ إلى مكتبِ الرئيسَ. |
Julia'nın ofisindeki bombayla hiçbir ilgim yok. | Open Subtitles | ما كَانَ عِنْدي علاقة ب تلك القنبلةِ في مكتبِ جوليا. |
Erkek arkadaşınızın ofisini aradım ama tırmanmaya gittiği için izinli olduğunu söylediler. | Open Subtitles | أعذروني يا رفاق لقد تمكّنتٌ من الوصولِ إلى مكتبِ صديقكِ لكنّهم قالوا بأنّه اليومَ في رحلق ترفيهيّة لتسلق الصخور |
Dr. McNamara, siz avukatımın ofisine gelin ve konuşun. | Open Subtitles | الدّكتور مكنمارا، تَجيءُ إلى مكتبِ محاميي وأنت تَتكلّمُ معه. |
Bir kere beni Harvey'in ofisine götürdün Harvey'in işini ne kadar sevdiği hakkında ders verdin. | Open Subtitles | سَحبتَني إلى مكتبِ هارفي مرّة وأنت تُوبّخُيني على أنه يَحبُّ عمله كثيرا |
Başkan Yardımcısı'nın evdeki ofisine girmen gerek. | Open Subtitles | أريدك أن تدخل إلى مكتبِ نائب الرئيس المنزلي. |
Whitmansenin kampanya ofisine varmak üzeredir | Open Subtitles | ويتمان على طريقِه إلى مكتبِ حملتِكَ |
Hiç tanımadığın bir yabancıyı patronunun ofisine mi aldın? | Open Subtitles | هو يُحْصَلُ على ذلك نظرة حشيشةِ مجنون. أنت فقط تَركتَ a يُكملُ غريباً إلى مكتبِ رئيسِكَ؟ |
Ofise Pac-Man kostümü giyip gelsem Selina, Boston P.E.K. ofisinden gelen görünmez adamı fark eder miydi sence? | Open Subtitles | أتعتقدين ان سيلينا لم تلاحظ الرجل الخفي مِنْ مكتبِ بوسطن بي أي سي الذي ظَهر في المكتبِ في بدلة باك للرجال؟ |
Halo, bebeğim, gel de başkan yardımcısının ofisinden Bayan Amy'le tanış. Merhaba. | Open Subtitles | هالو طفلتي، تعالي لهنا وقابلي الآنسة أيمي مِنْ مكتبِ نائبَ الرئيس. |
Dr. Cohen'in ofisinden mi geliyorsunuz? | Open Subtitles | أنت مِنْ مكتبِ الدّكتورِ كوهين، حقّ؟ |
Çok istiyorsan gidip Başkan Yardımcısının ofisinde oturayım? | Open Subtitles | إذا رغبت،يُمْكِنُني أَنْ أَذْهبَ وأَجْلسُ في مكتبِ نائبَ الرئيس. |
Babamın ofisinde Jim'in ücret makbuzunu buldum. | Open Subtitles | وَجدتُ جيِم يدفع وصل في مكتبِ أبي. |
Zamanını McGee'nin ofisinde geçireceksin. | Open Subtitles | أنت سَتَقْضي وقتَكَ في مكتبِ ماك جي. |
Başı belaya hiç girmemiş, hep A alan bir kız, birden bire müdürün odasına çağrılıyor. | Open Subtitles | مثل عندما a بنت التي مَا في المشكلةِ يُصبحُ المستقيمُ أي، فَجْأة يَنتهي في مكتبِ الرئيسَ، |
Ve muhasebe ofisindeki biri bunu öğrendi. | Open Subtitles | وشخصاً ما في مكتبِ المحاسبة قد إكتشفَ ذلكـ |
Fred, şerifin ofisini bul. | Open Subtitles | فريد، هات مكتبِ مُديرَ الشرطة. |
Burada bir Ofisi var, ...ve havaalanında bir hangarı var. | Open Subtitles | لقد حَصلوا على مكتبِ هنا، وحصلوا على مستودع عند المطارِ. |