| Yeni hedef teröristler oldu ve terörist peşinde koşmak FBI'yı tüketti. | TED | الهدف الجديد صار الإرهابيين وملاحقة الإرهابيين قد أنهك مكتب التحقيقات الفدرالي. |
| Artık FBI desteği yok. Ama kişisel ilgim devam ediyor. | Open Subtitles | لأن، بدون مكتب التحقيقات الفدرالي، شخصي الإهتمام كلّ بأنّني عندي. |
| Tanışmayan için, o buraya Quantico'daki FBI Davranışsal Bilimler Bölümünden ödünç olarak gönderildi. | Open Subtitles | فليعلم الجميع انه منتدب إلينا من مكتب التحقيقات الفدرالي قسم السلوكيات في كوانتيكو |
| Doktorun muayenehanesinde az kalsın yakalıyorlardı. Şu CBI ekibi ortaya çıktı. | Open Subtitles | كِدنا ننال منه في مكتب طبيبه، لكن أعاقنا فريق مكتب التحقيقات. |
| Ben federal Araştırma Bürosu'ndan Fox Mulder. | Open Subtitles | هذا فوكس مولدر مع مكتب التحقيقات الفدرالي. |
| Soruşturma Bürosu'nun, koruyucunuz olduğunu hatırlatmak isterim. | Open Subtitles | عليّ بتذكيركم أن مكتب التحقيقات يسعى لتوفير الحماية لكم. |
| FBI ve polis Gary Soneji adındaki bu adamı arıyor. | Open Subtitles | مكتب التحقيقات الفدرالي والشرطة يبحثون عن هذا الرجل، غاري سونجى |
| İki gün önce FBI garajında çekilen bir güvenlik kaydı. | Open Subtitles | أي شريط أمن، مضت ليلتان، من مرآب مكتب التحقيقات الفدرالي. |
| Onun, İslami kuralların yasakladığı altın bir yüzük taktığından ve FBI'ın onu tanımlarken bu hususa değinmediğinden söz etmeye bile gerek yok. | Open Subtitles | بدون الحاجة لذكر أنه كان يلبس خاتم ذهبى وذلك محرم حسب الشريعة الأسلامية ولم يذكر أبدا فى وصف مكتب التحقيقات الفدرالى له |
| FBI'ı, Eyalet Polisini, ve hatta Milli Muhafızları bile denedim. | Open Subtitles | مكتب التحقيقات الفيدرالي ،الشرطة المحلية، حاولت حتى في الحرس الوطني |
| ... senin hakkında FBI'ya muhbirlik yapan eski bir dost... | Open Subtitles | أو صديق قديم يقوم بإبلاغ مكتب التحقيقات الفيدرالي عن تحركاتك |
| Bunun arkasındaki her kimse FBI dosyalarına erişebilme yetkisi var. | Open Subtitles | مهما كان ، فهو لديه تصريح للدخول لملفات مكتب التحقيقات |
| Ama bugün, FBI ajanlığı kariyerinizin en önemli günü değil. | Open Subtitles | لكناليوملن يكونأهم يومٍ.. في مهنتكم كعملاء في مكتب التحقيقات الفيدرالي |
| Kelepçelerimi çıkardım mı suçlu kendini FBI'da veya polis gözetiminde bulur. | Open Subtitles | المُجرم ينتهي أمره عند مكتب التحقيقات الفيدرالي أو يُحجز عند الشرطة |
| Bu son 10 yılda FBI'ın gerçekleştirdiği en büyük adam yakalama olayıymış. | Open Subtitles | يقولون أنها عملية المطاردة الأكبر في تاريخ مكتب التحقيقات الفيدرالي منذ عقود |
| Son altı saatimi FBI olay sonrası ekibi tarafından azarlanarak geçirdim. | Open Subtitles | قضيتُ الساعاتِ الستّ الماضية أوبّخُ بعنفٍ من فريق مكتب التحقيقات الفدراليّة. |
| FBI da bana ilk uçakla bir ajan göndereceklerini söyledi. | Open Subtitles | اخبرنى مكتب التحقيقات الفيدرالى ان عميلهم سيكون فى اقرب طائرة |
| Gazeteci değiliz. CBI'danız. | Open Subtitles | نحن لسنا من الصحافة بل من مكتب التحقيقات |
| CBI kurallarında, ekip içi bu tarz ilişkilerin yasaklandığı açıkça belirtilmektedir. | Open Subtitles | تعتبر مواعدة أفراد الوحدة لبعضهم مخالفة لقانون مكتب التحقيقات |
| Memur Manzano ve Whitworth Ajan Artie Rosen federal Araştırma Bürosu. | Open Subtitles | الضابط مانزانو وويتروث العميل آرتى ريسون من مكتب التحقيقات الفيدرالية |
| federal Soruşturma Bürosu ve Merkezi İstihbarat Teşkilatı tarafından monte | Open Subtitles | مُجمعة من قبل مكتب التحقيقات الفدرالي ووكالة الاستخبارات المركزية |
| Ama FBl mümkün olup olmadığını görmek için tüfeği denedi. | Open Subtitles | ولكن مكتب التحقيقات الفدرالي أجرت تجارب على البندقية لاختبار صلاحيتها |
| Bu süre zarfında da FBI, CIA ve İç Güvenlik'ten Büro amirleriyle toplantım var. | Open Subtitles | حتى ذلك لدي اجتماعات مع مدير مكتب التحقيقات الفدرالية و المخابرات و الأمن الداخلي |
| BAB ve Belediye güvenliğindeki herkes alarmda orada olduğunu farz ederek, o adamı bulacağız. | Open Subtitles | الجميع على إستعداد، ما بين مكتب التحقيقات وأمن القاعة سنجد هذا الرجل على افتراض أنه موجود |
| Bir FBI incelemesini engellemek federal bir suçtur. | Open Subtitles | عَرْقَلَة تحقيق مكتب التحقيقات الفدرالي جريمة إتحادية. |