| Gerzek kız arkadaşın yüzünden müdürün odasına yollandığıma inanamıyorum! O kız arkadaşım değil. | Open Subtitles | لا يمكنني التصديق أنّني أُرسلت إلى مكتب المدير بسبب حبيبتك الغبية |
| müdürün odasına yollandığım ilk ve tek sefer 4. sınıftayken oldu. | Open Subtitles | المرة الوحيدة التي أُرسلت فيها إلى مكتب المدير كانت في الصف الرابع, |
| Onları arkadaki müdürün ofisine götür. Onları oraya sakla. Git hadi! | Open Subtitles | خذيهم إلى مكتب المدير وخبأيهم هناك هيا هيا هيا |
| Altıncı sınıfa kadar, okuldaki zamanımın çoğunu Müdürün odasında geçirdim. | Open Subtitles | لقد قضيتُ نصف عمري في مكتب المدير حتى وصلتُ للصف السادس |
| Bekle bir saniye, lanet olası. Nerede şu lanet müdürün ofisi? | Open Subtitles | إنتظر دقيقة اللعنة عل ذلك الأن أين مكتب المدير بحق الجحيم ؟ |
| Konuyu çözebilmemiz için benimle yönetici ofisine kadar gelebilir misiniz? | Open Subtitles | هلا أتيتِ معي إلى مكتب المدير لترتيب الأمور؟ |
| Komparatör odasından müdürün odasına kadar gitti, kapıda durdu ve kravatını düzeltti, biraz saçını taradı ve "Bu konuda biraz umursamaz görünmek istiyordum" dedi. | Open Subtitles | سار فى الممر من غرفة المقارنة هابطاً الطريق إلى مكتب المدير وتوقّف وعدّل من ربطة عنقه ومشّط شعره قليلا |
| Cady Heron, müdürün odasına gitmen gerekiyor. | Open Subtitles | كيدى هيرون, إنهم يريدونك فى مكتب المدير. |
| Bir şeyleri kırarlar, sınıfta sorun çıkarırlar, birilerini üzerler, okul balosuna sarhoş gelirler, müdürün odasına gönderilirler, arabalarının anahtarı ellerinden alınır, veya evden çıkmama cezası alırlar. | Open Subtitles | يأذون أحد ما, أو يخربون شيئاً يرسلون الى مكتب المدير , إما يتفادون الوضع أو يعاقبون |
| Senin, küstahlığının ve guruldayan karnının müdürün odasına gittiğini. | Open Subtitles | أنت وكلامك خلفي وأمعاء المغرغرة إلى مكتب المدير |
| Adı anons edilenler müdürün odasına gelsin lütfen. Jared Fitch... | Open Subtitles | على المذكورين الحضور إلى مكتب المدير رجاءاً ؟ |
| Söylemedi ama lisede müdürün odasına gitmek zorunda kaldığım anları hatırladım. | Open Subtitles | لم يقل،و لكن هذا يجعلني أستحضر الماضي أيام المدرسة الثانوية و الخوف من الذهاب إلى مكتب المدير. |
| müdürün ofisine moralsiz çağırıldığımızı hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر مثل إننا أُستدعينا إلى مكتب المدير. |
| Belki de Müdürün odasında söylemek istiyorsundur. | Open Subtitles | ربما ترغب بالغناء في مكتب المدير |
| müdürün ofisi hala cevap vermiyor. | Open Subtitles | ما زال لا جواب في مكتب المدير. |
| Olmaz, yönetici ofisine gitmiyorum. | Open Subtitles | كلا، لن أذهب إلى مكتب المدير. |
| Ceset bizim binanın bahçesinde, çünkü müdürün odası da orada. | Open Subtitles | إنّه في ساحة البحرية لأنه المكان الذي يوجد فيه مكتب المدير. |
| Ve o gece beni müdür odasına sürükledi. | Open Subtitles | بجانب أنه سحبني إلى مكتب المدير في تلك الليلة |
| Gözetleme videoları odayı park yerini ya da müdürün ofisini göstermiyor. | Open Subtitles | لا يظهر شريط المراقبة الغرفة أو ساحة التوقف أم مكتب المدير |
| Bunun için mi seni müdüre gönderdiler? | Open Subtitles | أرسلوك إلى مكتب المدير من أجل هذا؟ |
| Sanki burayı müdür odası gibi düşün ama sadece iyi bir müdürün olduğu bir oda. | Open Subtitles | فكري بالأمر كأنه , مكتب المدير لكنني مدير لطيف |
| - Scully. - Ajan Scully, ben müdüriyetten Kim Cook. | Open Subtitles | - الوكيل سكولي، هذا طباخ كيم من مكتب المدير. |
| Müdür ofisinin üstünden yerde bir delik açtık. | Open Subtitles | .. من أعلى مكتب المدير فتحنا حفرة في الأرض |
| Burada da müdürün masası var. | Open Subtitles | هذا مكتب المدير |
| müdürün odasını bulup oradan aşağıya doğru çalışmalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نجد مكتب المدير ونتولى الأمور من الأسفل هناك |
| Yurda giderken müdür odasından hafif bir müzik sesi duyduğunu bu yüzden oraya gittiğini söylemişsin. | Open Subtitles | .... قلتِ أنكِ كنتِ متوجهة إلى السكن عندما سمعتِ موسيقى هادئة قادمة من مكتب المدير |