"مكتب في" - Translation from Arabic to Turkish

    • ofisi
        
    • bir ofis
        
    • ofiste
        
    • ofisin
        
    • masa
        
    Kura çekilerek teslim ediliyor. Kura için gelmediniz bu yüzden kongredeki en kötü ofisi aldınız. Open Subtitles إنها توّزع عبر السحب، وأنت لم تحضر السّحب، لذا فقد حصلت على أسوأ مكتب في الكونغرس
    Her sabah koşuya gider. ofisi Nariman Point'te. Open Subtitles يذهب للركض كل صباح لديه مكتب في نقطه نارمان
    Şehir merkezinde bir ofisi var. Naylor Yolu No: 1208 Daire: 630. Open Subtitles إنه يؤجر بالباطن مكتب في المدينة طريق 1208، جناح 630
    Aslında, büyük ajanslardan biri Afrika'da bir ofis kuruyor. TED في الحقيقة، واحدة من أكبر الوكالات لديها مكتب في أفريقيا.
    Ve Washington D.C.'deki her ofiste oy toplama görevlileri var. Open Subtitles أجل، ولديهم جماعات للسلطة التشريعية في كل مكتب في العاصمة
    Downtown ofisin, üç senedir üst üste en çok kazananı benim. Open Subtitles صاحب أعلى أجر في مكتب في وسط المدينة لثلاثة أعوام متتالية.
    Başkentte masa başında böyle bir manzaran olmaz herhalde değil mi? Open Subtitles نعم، لن ترى مشهد كهذا وراء مكتب في العاصمة ؟
    Müvekkillerimden birinin binanızda bir ofisi var. Harika bir yer. Open Subtitles احد عملائي لديه مكتب في بنايتك انه مكان جميل
    Müvekkillerimden birinin binanızda bir ofisi var. Harika bir yer. Open Subtitles احد عملائي لديه مكتب في بنايتك انه مكان جميل
    Evi genişletip, güzel bir misafir odası ve çalışma ofisi koyacağız. Open Subtitles سوف نتوسع سوف نعمل غرفة ضيوف مناسبة مكتب في المنزل
    Herhangi bir NSA ofisi olabilir. Ben değildim. Open Subtitles لم أكن أنا، يمكن أن يكون مصدره من أي مكتب في وكالة الامن القومي.
    Getto ofisi, birinin bokunu süslüyorsun. Open Subtitles مكتب في حارة السود، لتصميم ديكورات المكاتب الأخرى
    Bize gel, kattaki en iyi ofisi alacaksın. Open Subtitles تعال عندنا، وستحصل على أفضل مكتب في الطابق
    Sanırım, burada bir ofisi vardı. Open Subtitles انا اعتقد انهُ لديه مكتب في المبنى
    Hattın beş durak ilerisindeki Charles Caddesi'nde ofisi varmış. Open Subtitles "لديها مكتب في شارع "تشارلز خمسة محطات توقف على الطريق
    Çok fakir olduğum için, Paris'te bir ofis kiralamak istedim; fakat buna param yetmedi. Bu nedenle Pompidou Merkezi'nin üzerinde... ...ofisimizi kendi başımıza inşa etmek için... ...öğrencilerimi Paris'e getirmeye karar verdim. TED ولانني لا أملك الكثير من المال و كنت أرغب في استئجار مكتب في باريس، ولكن لم أستطع تحمل تكاليفه ، ولذلك قررت أن أجلب طلابي إلى باريس لبناء مكتبنا على سطح مركز بومبيدو في باريس بأنفسنا.
    Burası özel bir yer değil. Şirketinizdeki bir ofis sadece. Open Subtitles هذا ليس مكان خاص إنه مكتب في شركتك
    Önce garajınıza ya da bodrumunuza bir ofis açarak başlayın. Open Subtitles نبدأ بانشاء مكتب في السرداب أو المرآب.
    O şey 29 Crescent'de bir ofiste çalışıyor. Open Subtitles أنه لا أنه يعمل في مكتب في شارع الهلال 29
    Patlama anında ofiste olduğunla ilgili bize yalan söyledin. Open Subtitles كَذبتَ إلينا حول أنْ يَكُونَ في كَ مكتب في ذلك الوقت الإنفجارِ.
    New York'un veya bir ofisin hayalini hiç kurmamıştım. Open Subtitles نعم, لم احلم ابداً في الواقع بـ نيويورك او مكتب في زاوية.
    bir ofisin içinde. Bir kat altımızda. Open Subtitles أنه في مكتب في الطابق الذي تحتنا مباشرةً
    New York'da bir masa istiyor musun, Los Angeles'da bir masa istiyor musun? Gazetecilik okulunda öğrendiğin her şeyi unut. Open Subtitles تريدين مكتب في نيويورك، تريدين مكتباً في لوس أنجلوس أبعدي ضميرك، و انسي كل شيء تعلمته في مدرسة الصحافة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more