Eğer sana kalsaydı, o kabloyu tutmuş... iç çamaşırına kadar tutuşmuş ve... elektrikli olduğunu daha düşünemeden dilin pişmişti bile. | Open Subtitles | لو كان الأمر يرجع إليك لكنت أمسكت ذلك السلك ووضعته على جسمك وحرقت لسانك قبل أن تفكر في أنه مكهرب |
RT: Bir sonraki buluşum, ben bir elektrikli çit yapmak istiyorum. | TED | ريتشارد: إختراعي القادم هو، أريد أن أصنع سور مكهرب. كريس: سور مكهرب؟ |
Ama onları elektrikli bir kutunun içine hapsederek yangın ihtimalini yok edersek, onlara ne faydası olacak? | Open Subtitles | و لكن إن كنا سنمنع خطر اللهب بحبسهم هناك في صندوق مكهرب كيف سيساعد هذا؟ |
Doğal olarak elektrik verilmişti. | Open Subtitles | وكان من الواضح أن كلاهما مكهرب |
Eğer elektrik şoku yemiş birisi canlandırabilirsen. | Open Subtitles | أجل، إذا كنتِ تعرفي إنعاش شخص مكهرب |
Sürekli kaçıp duruyor diye taktığım şok tasmasıyla bir ilgisi olabilir. | Open Subtitles | أعتقد أن لديها شيئاً ما تفعله مع طوق مكهرب كنت قد وضعته لها لأنها دائما ماتهرب بعيداً |
- Oraya bomba işlemez, elektrikli... | Open Subtitles | ذلك المكان ضد القنابل ، مكهرب , قذر بــ |
Peki ya elektrikli çitle bir Alman polis köpeği olur mu? | Open Subtitles | ماذا عن سياج مكهرب وكلب بوليسي؟ |
Buranın spesiyali, elektrikli mavi limonata. | Open Subtitles | عصير أزرق مكهرب اختصاص هذا الفندق |
Bay Strap'in bize hatırlattığı gibi, elektrikli. | Open Subtitles | مثلما ذكر سيد ستراب مكهرب |
"Çevre elektrikli tellerle çevrilmiştir." | Open Subtitles | المكان محاط بسور مكهرب |
Kevin, sorarım sana, bu tel örgü elektrikli. | Open Subtitles | (كيفين) ، دعني أسألك سؤالاً ذلك السور مكهرب |
- Çocuklar, bu elektrikli çit sanırım. - Mary, Kermit öyle bir şey yapar mı? | Open Subtitles | أعتقد أن السور مكهرب |
Her şey elektrikli sanki. | Open Subtitles | يبدو العالم و كأنه مكهرب |
elektrikli çit demiştim. Öyle galiba. | Open Subtitles | السور مكهرب |
elektrikli. | Open Subtitles | إنه مكهرب. |
Çitten elektrik akımı geçiyor ve bütün gölü çevreliyor. | Open Subtitles | السياج مكهرب وهو يحيط البحيرة بالكامل |
Seni uyarmaya çalıştılar. Teller elektrik yüklü. | Open Subtitles | لقد كانوا يحاولون تحذيرك إنه مكهرب |
Odaların içerisinde, kızılötesi hareket sensörleri ve 2.5 metre yüksekliğinde nesnenin etrafını saran, elektrik yüklü, bir kafes var. | Open Subtitles | وأيضا درجة حرارة جسم المستخدم داخل الغرف يوجد أجهزة استشعار للحركة بالأشعة تحت الحمراء، وقفص يوجد بداخله القطعة، بطول 8 أقدام، مكهرب ومتصل بجهاز إنذار |
Bana şok tasması taktılar. | Open Subtitles | أنا مضطر لارتداء طوق مكهرب |
Ben de ona şok tasması almıştım. | Open Subtitles | اشتريت لها طوق مكهرب |