Ve biz de o zamanları işlerin gerçekten çok hızlı gitmesi gereken yerde, doldurmaya çalışırız. | TED | وهكذا فإن علينا ملء هذه الأوقات متى يجب أن تسير الأمور بسرعة حقا. |
Din kiliseleri doldurmak zorunda mıdır? | Open Subtitles | ما الذي يجب ان يعمله الدين مع ملء الكنائس؟ |
Adından caniler topluluğuna söz etmeyi, açlıktan kıvaranan bir vampirin önünde bir avuç dolusu sarmısak sallamağa benzetebiliriz. | Open Subtitles | عند ذكر اسمه فى عالم الجريمة يكون مثل ملء كف اليد بالثوم امام مصاص دماء جائع |
Menajerimizin yerini dolduracak biri arıyoruz ve buralı biri olsun isterim. | Open Subtitles | ونحن نتطلع إلى ملء مركز مديرنا وأود أن يكون ولدا محلي. |
Bu adam buraya geldi, mücevher dolu birşey getirdi, ve bana şöyle dedi. | Open Subtitles | هذا الرجل اتى الى هنا هو ملء الحقيبه بالمجوهرات وسألني، |
Doğum kağıdını al, formu doldur | Open Subtitles | أطلب شهادة ميلاد ثم ملء النموذج. |
Yani boşluk doldurma eğrisinin yaptığı şey, bir birim kare içinde alabileceği tüm alanı almasıdır. | TED | ما يفعله منحنى ملء الفراغ هو أن يتوسع ليشمل كل الحيز المتاح داخل مربع وحدة واحدة. |
Çocuklarınızın kafasını bu saçmalıklarla doldurmayı bırakın! | Open Subtitles | توقفوا عن ملء رؤوس أولادكم بالكلام الفارغ |
Bir parça kâğıt alın ve ve sütunlara ayırarak bu üç kelimeyi sütunların başına yazın, sonra üç sütunu da tüm dürüstlüğünüzle doldurmaya çalışın. | TED | خذ قطعة من الورق و ضع تلك الكلمات الثلاث على رأس ثلاثة أعمدة، ثم حاول ملء تلك الأعمدة بكل صدق ممكن. |
Sayaç bir nevi şablon görevi görüyor ortadaki bu karenin içini doldurmaya yarıyor. | TED | فان العدد يستخدم كمرجع لكي يتم ملء الوسط في داخل المربع |
Ben boşluklarımı kelimeler, bulmacalar ve Steve'le doldurmaya çalıştım. | Open Subtitles | حاولت ملء المساحات الفارغة لدي بالكلمات والألغاز وستيف. |
Bütün yapmam gereken kauçuk konteynırı petrol ile doldurmak sonra darbeye dayanıp dayanmayacağını görmek için devirmek. | Open Subtitles | ما عليّ سوى ملء حاوية مطاطية بالنفط ثم نلقي بها لنرى إذا ما كانت ستتحمل الارتطام. |
Bu boşluğu doldurmak için çatılarda gezip insanları dinliyorum. | Open Subtitles | أحاول ملء الفراغ بتمضية الوقت على أسطح البنايات، أتنصت على الناس |
Formu doldurmak ister misin? | Open Subtitles | هل تحب ملء طلب؟ اتعلمين, لم ارى المحيط ابداً |
Bizi öldürmeleri için bir gemi dolusu adam kiraladı. Sahte bir uçak kazası düzenledi. | Open Subtitles | فقد وظّف ملء سفينة من الأشخاص لقتلنا جميعاً، وزيّف تحطّم طائرة |
Bu çello ile eski dünyalıların gözlerinden Manş Denizini dolduracak kadar yaş akıttığını biliyoruz. | Open Subtitles | التي دفعت الكثير من العيون المتحجّرة في العالم إلى ذرف الدموع بكميات يمكنها ملء القناة الانجليزية |
Hortumu çıkart. Teğmen, depon dolu, kalkışa hazırsın. | Open Subtitles | إسحب الخرطوم أيها الملازم , لقد تم ملء خزان وقودك إستعدى للدوران |
Yerine koyarken benzinini doldur yoksa... Neyse boş ver. | Open Subtitles | فقط تأكد من ملء هذا الامر مع الغاز عند الانتهاء منها، واحترس... |
Ve bu arada, hiç burger doldurma yaptıklarını sanmıyorum. | TED | وبالمناسبة، لا أعتقد أنهم قاموا بإعادة ملء للبرغر مطلقًا. |
Kimlik formlarınızı doldurmayı unutmayın, sonraki filmde görüşürüz. | Open Subtitles | احرصوا على ملء بطاقة التعريف، وسنراكم في الفيلم المقبل |
Tıpayı sakla, böylece, şişeyi sonra suyla doldurup... | Open Subtitles | اسمع, احتفظ بغطاء القنينة لكي نعيدها بعد ملء القنينة بالماء |
Bu sütunları, cinayetlerin olduğu yerlerdeki toprakla doldurabilir miydik? | TED | تسائلنا عما إن كان بإمكاننا ملء جميع تلك الأعمدة بتربة تلك الأماكن التي حصل فيها القتل. |
doldurun çantaları millet! Hadi, hadi! | Open Subtitles | إستمروا فى ملء هذه الحقائب يا قوم هيا هيا |
Karınız onu kandırdı ve kafasını propangadalarla doldurdu. | Open Subtitles | زوجتكَ أغـوته وحاولت ملء رأسه بالدعاية |
ciğerlerini doldurmama yardım edecekmisin,etmeyecek misin? | Open Subtitles | والآن هل ستساعدينني في ملء رئتيها أم لا؟ |
Pekâlâ. Önce tespit tutanağını dolduralım. | Open Subtitles | حسنا، يمكنك أن تبدأ عن طريق ملء من هذا التقرير الحادث. |
Bu şablonu kullanarak boş olan yeri doldurabilirim dışarıda kalan tek blok sayısıyla, üç. Böylelikle bulmaca çözülmüş olur. | Open Subtitles | الآن، باستخدام هذا النمط، أستطيع ملء الفراغات بعدد القوالب الوحيدة المُستبعدة، وهي ثلاثة، |