"ملأه" - Translation from Arabic to Turkish

    • doldurup
        
    • boşluk
        
    • dolması
        
    İçini şampanyayla doldurup bize içirdi. Open Subtitles لقد ملأه بالشامبانيا و طلب منا أن نشربها
    Ona kaldırmasını söylediğim de ise onu şekerle doldurup sehpaya koymuş. Open Subtitles ثم, عندما أخبرته أن يتخلص منه ملأه بالحلوى و وضعه على طاولة القهوة
    Buyrun. Onu doldurup geri getirebilirsiniz. Open Subtitles تفضلي، هل تودين ملأه وإرجاعَه إلى هـنا ؟
    Artık hayatlarında doldurulması gereken büyük bir boşluk var. Open Subtitles و الآن ترك فراغا كبيرا في حياتهم ليتم ملأه
    Seni buldum çünkü onların ölümlerinin geride dolduramadığın bir boşluk bıraktığını biliyordum. Open Subtitles لقد تمكنت من عزلك لأننى علمت أن موتهم قد ترك فراغ لن تتمكن من ملأه
    "...çünkü boş alanın da karbon monoksitle dolması gerekmektedir. Open Subtitles لان الفراغ الذي نتركه في السيارة يجب ملأه بالغاز السام
    Her yüz yılda bir suyun yeniden dolması için yeni bakireler sunulması gerekiyor. Open Subtitles كل مائة عام , يحتاجون الى عفيفات جدد ليعيدون ملأه
    Eminim bu durum doldurmak istediğiniz bir boşluk yaratıyordur. Open Subtitles وهذا يخلق فراغ، متأكدة أنك كنت حريص على ملأه
    Yeri ancak bir sesle ya da yüzle doldurulabilecek bir boşluk. Open Subtitles شيئاً أردت ملأه وجه , صوت , صورة؟
    Ve Damon öldüğünde bıraktığı boşluk çok derin ve karanlıktı. Open Subtitles "ثم حين مات (دايمُن)" "اتّضح أن الفراغ الذي ملأه كان عميقًا جدًّا وحالكًا جدًّا"

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more