| İntihar notu bırakmış ve her şey için beni suçlamış. | Open Subtitles | لقد تركت ملاحظة انتحار... ولامتني فيها على كل شيء تقريبًا. |
| İntihar notu bu, allah aşkına! | Open Subtitles | انها ملاحظة انتحار بحق السماء |
| Bu bir... intihar notu... | Open Subtitles | انها ملاحظة انتحار |
| Ayrıca kardeşinin el yazısıyla yazılmış, yarım kalmış bir intihar mektubu buldum. | Open Subtitles | لقد وجدت أيضاً ما يشبه ملاحظة انتحار نصقف مكتوبة بخط أخيك |
| Uyandığımda bir arabanın bagajındaydım. Cebimde de bir intihar mektubu vardı. | Open Subtitles | استيقظت في صندوق سيارة وهناك ملاحظة انتحار في جيبي |
| Elbette, o bir intihar mektubu. | Open Subtitles | بالطبع هي كذلك إنها ملاحظة انتحار |
| Eh, bir intihar notu bıraktın. | Open Subtitles | لقد تركت ملاحظة انتحار |
| - Baskı yapma. Bir intihar mektubu yazdım. | Open Subtitles | لقد كتبت ملاحظة انتحار |