"ملقي" - Translation from Arabic to Turkish

• yatıyor
• yatan
• ustası
• yatarken

M-16'ya ihtiyacım olduğu zaman, yerde bir çoğu yatıyor olacak.
عندما يأتي الوقت الذي أحتاج إلى واحد, سيكون الكثير منهم ملقي على الأرض .

Bir silah sesi oldu. Cobden Sokağı'nın sonundaki Northlight geçidinde bir adam yüzüstü yatıyor.
يوجد اطلاق نار "الرجل ملقي على وجهه في منطقة " نورث لاين " نهاية ممر " كوبدن

Ayak bileginde silah kilifi olan yerde yatan bir adam gördüm ve silahi aldim.
رأيت رجلاً ملقي و لديه غمد سفلي، لذا أخذت السلاح.

Heceleme ustası Elvin Cavanaugh ketum biridir, ama bu turdan sonra bir basın toplantısı düzenleyeceğini bildirdi.
ملقي الكمات إليفين كافنهوا رجل متحفظ هل يمكنك إعادة الكلمة , إذا سمحت ؟

Babam ölmeden önce sokakta kan revan içinde yatarken bana böyle söyledi.
لقد قال لى هذا وهو مغطي بالدماء ملقي فى الشارع فبيل موته مباشرة

Korkuyorum. Gözlerimi açtığımda, adam yerde yatıyor. Dedektiflere bana doğru hamle yaptığını söyledim ama...
توترت وعندما انتبهت كان ملقي على الأرض واخبرت المحققين .

- Kanaması var mı? - Yerde yatıyor.
هل ينزف؟" "ملقي هناك

Kurşun yarasıyla sedyede yatan 11 yaşında bir çocuk konu.
انه بخصوص صبي جريح برصاصة عمره 11 عاماً ملقي بسرير في مشفى

Evet, düz olduğunu gördüğünüz yatan hemen her şey...
كل شيء ترينه ملقي هو مسطح

14 yıldır "heceleme ustası" unvanı onda.
وهو ملقي الكلمات منذ 14 عاماً.

Yeni heceleme ustası.
ملقي الكلمات الجديد .

Heceleme ustası olamazsın!
لن تكون ملقي الكلمات !

Onu top sahasında yerde yatarken bulmuşlar. Oh... Burada olduğun için mutluyum.
وجدوه ملقي عند ملعب كرة القدم يسعدني أنكِ هنا

İçeri girdiğimde Clay'i içeride yatarken buldum.
..قمت برؤية الهدف ووجدت (كلي) ملقي هنالك..