Yalnız Kral, kraliçesi olacak bu kadını her yerde aramış. | Open Subtitles | الملك الوحيد فتّش بعيداً بحثاً عن المرأة التي ستكون ملكته |
kraliçesi olmamı istiyor, yani tanrıçası, neticede bu da onu... | Open Subtitles | .. إنه يريدني أن أكون ملكته إلهة .. والذي يجعله |
kraliçesi olacağına yemin ettin ve şu anda hiçbir şey bunu değiştiremez. | Open Subtitles | أقسمت على أن تكوني ملكته لا يمكن لشيء أن يغيّر ذلك الآن |
Ve bir aptal gibi, halkın da Kraliçe'sinden telâş yapmamasını, duygularını dışa vurmamasını önce görevini sonra kendisini düşünmesini, beklediklerini sanırdım. | Open Subtitles | ولحماقتي ظننت بأن ذلك ما يريده الشعب من ملكته لا إثارة الضجة، ولا الصراحة الشديدة الواجب أولاً، ونفسي ثانياً |
Evet, Kral, Kraliçesini çok severdi ve bunu ona göstermek için hiçbir fırsatı kaçırmazdı. | Open Subtitles | نعم, لقد احب الملك ملكته, و استغل كل الفرص ليريها. |
Bırakın Dük'e geri dönsün ve kraliçesinin cömertliğini anlatsın. | Open Subtitles | دعوه يعود للدوق، ليتحدث عن كرم ملكته. |
Her yuvanın bir kraliçesi vardır ama bu, tüm ejderhaların kralı. | Open Subtitles | لكل عش ملكته لكن هذا التنين هو ملك جميع التنانين |
İçinizden hangi iyi çocuklar kırmızı üniformayı giyip kraliçesi ve ülkesine gururla hizmet ederek dünyayı görecek? | Open Subtitles | من منكم أيها الشباب سيرتدي الزي الأحمر ويخدم بكل فخر ملكته ودولته ؟ أري العالم |
Her zaman onun yanında, kraliçesi olarak durabilir ve yeni imparatorluğunu onunla yönetebilirsin. | Open Subtitles | قالت انها سوف تكون دائما بجانبه كما ملكته وحكم الإمبراطورية الجديدة معا. |
İngiltere kraliçesi hakkında dediklerimden dolayı intikam mı alıyorsunuz? | Open Subtitles | اهذا نوع من الانتقام بسبب محادثاتي مع ملكته انكلترا؟ |
kraliçesi olacak kadına böyle mi davranıyor? | Open Subtitles | إذاً، هكذا يعامل المرأة التي يتوقع أن يجعلها ملكته |
O tek, mükemmel kadını, kraliçesi olacak kadını. | Open Subtitles | المرأة الوحيدة الكاملة التي ستكون ملكته |
...Louis, popüler olmayan nefes kesici kraliçesi Marie Antoinette ile kaçmaya karar verdi. | Open Subtitles | قرر لويس الهرب مع ملكته "المنبوذة شعبياً "ماري أنطوانيت |
Ve bir aptal gibi, halkın da Kraliçe'sinden telâş yapmamasını, duygularını dışa vurmamasını önce görevini sonra kendisini düşünmesini, beklediklerini sanırdım. | Open Subtitles | ولحماقتي ظننت بأن ذلك ما يريده الشعب من ملكته لا إثارة الضجة، ولا الصراحة الشديدة الواجب أولاً، ونفسي ثانياً |
Söylentilerin devamında, Kral'ın yeni Kraliçe'sine, York'ta taç giyirmeyi planladığı var. | Open Subtitles | خلافا لأمك, الملكة كاثرين لذا هناك شائعة أيضا أن الملك ينوي تتويج ملكته الجديدة في يورك حتى اذا أنجبت ولدا |
O Kraliçe üzerine severek bakışları, vermedi birlikte iyi zamanlar hatırlayarak, onun başbakan onu bilseydim için, o şey için aşağı iken, ve ben bir şey demek. | Open Subtitles | القى نظره على ملكته وتذكر اوقاتهم السعيده لإنه عندما عرفها في شبابها كانت مستعده لفعل اى شيء وأنا اعني اى شيء |
Buraya gelip Kraliçesini almasına yardım et diye. | Open Subtitles | حتى يتوجّب عليك القدوم إلى هنا وإحضار ملكته. |
Elizabeth'in güvendiği ve Kraliçesini korumak için her şeyi yapacak olan biri. | Open Subtitles | شخص تثق به اليزابيث وسيفعل أي شيء لحماية ملكته .. |
Lo Pan Kraliçesini almak üzere. Dikkat edemeyecek kadar meşgul. | Open Subtitles | "لو بان " على وشك إتخاذ ملكته هو مشغول جداً ليآبه |
İyi, uysal şövalye kraliçesinin yanı başında. | Open Subtitles | ذلك الفارس الطيب النبيل بجوار ملكته |
İzleyiciler komedinin kralının bu gece kraliçesiyle şovumuzda evlenmesini nasıl karşılar? | Open Subtitles | كم سيحب الجمهور أن يرى ملك الكوميديا يتزوج ملكته هنا على الهواء |
3 yıl geçmeden onun kraliçesiydim, o ise İngiltere'nin kralı. | Open Subtitles | ولكن خلال ثلاث سنوات , أصبحت ملكته "وهو ملك "أنجلترا |