"مما يجعلها" - Translation from Arabic to Turkish

• bu da onu

Hem de çok garip bir kurşun, ki bu da onu daha çekici yapıyor.
وهي غريبة نوعاً ما، مما يجعلها مثيرة للأهتمام أكثر.

bu da onu doğadaki en acımasız ve en hızlı yangınlardan biri yapıyor.
مما يجعلها واحدة من أشرس و أسرع الحرائق في الطبيعة.

Ki bu da onu "çekici bela doktirini" davasının ders kitabı yapar.
مما يجعلها أنموذجًا مثاليًا لقضية الخطر الجاذب

bu da onu yetişkin yapar. Yaptıklarının cezasını çekecek.
مما يجعلها بالغة، وبوسعها مواجهة العواقب.

bu da onu ana hedef yapıyor.
وإنتهاءاً بتوجيهِ ضرباتٍ جويةٍ عن بعد للمنظمات الإرهابية في العراق وسوريا مما يجعلها هدفاً رئيسيّاً

Çünkü CEO işi sikine takmıyor, ki bu da onu prenses gibi giyinmiş bir para tuzağı³ yapıyor.
مما يجعلها أسهماً توهم أنها فرصة لا تعوض

Aslında, benim de bir çocuğum var, ki bu da onu anneanne yapar.
في الحقيقة، لدي طفل مما يجعلها جدة

bu da onu her ölüme suç ortağı yapar.
مما يجعلها شريكة في كافة الجرائم.

Yok, gözler bundan daha derin, burun kemiği daha sert, bu da onu daha belirgin yapıyor.
لا، العيون متعمقة قليلاً أعدتشكيلها،وسقفيةالأنفأطوب بكثير... مما يجعلها أكثر وضوحاً ...

bu da onu çakma bir evlilik için mükemmel bir hediye yapar.
مما يجعلها الهدية المثالية لزواج خدعة.

İçki çaldığımda beni cezalandırmak için arkadaşlarımla birlikte olurdu. bu da onu sarhoş bir fahişe yapar.
- كانت تعاقبني لأني لم اسرق لها زجاجات الفودكا من متجر الكحول الذي كنت اعمل فيه بأن تنام مع أصدقائي مما يجعلها سكيرة وعاهرة

bu da onu, sonsuz bir zevksizlik örneği yapmış.
مما يجعلها مريعة

bu da onu ayrı kılıyor.
مما يجعلها مُميزة.

bu da onu işleri bayağı ileri seviyeye götürebilecek biri yapıyor. Pekala.
مما يجعلها مستعدة لفعل أي شئ

DÖTB internet olanları anlık izler bu da onu hiç duymadığınız en güçlü takip aracı yapar.
ديتو) تراقب ما يحدث) ،على الإنترنت كما يحدث مما يجعلها أقوى وسيلة مراقبة لم تسمعوا عنها قط

- bu da onu ilk kurban yapıyor.
مما يجعلها أول ضحية معروفة