"مما يعني أنه" - Translation from Arabic to Turkish

    • Bu da demek oluyor ki
        
    • Bu demek oluyor ki
        
    • Bunun anlamı
        
    • Bu da demek ki
        
    • olduğu anlamına geliyor
        
    • olduğu anlamına gelir
        
    • Bu demek ki
        
    • da demektir ki
        
    • olduğunu gösterir
        
    Ben bu dizinin yaratıcı danışmanıyım, Bu da demek oluyor ki bana danışılmadan yaratıcı birşey yapılmamalı. Open Subtitles أتعرف، أنا مستشار الأفكار الخلاقة لهذا المسلسل مما يعني أنه لا يجب حدوث شيء خلاق بدون استشارتي
    Ortak geçiş kağıdı alabildim. Bu da demek oluyor ki size refakat etmem gerekecek. Open Subtitles لم أستطع سوى إحضار تصريح نقل مرافق مما يعني أنه يجب أن أصحبها
    Ortak geçiş kağıdı alabildim... Bu demek oluyor ki size refakat edeceğim. Open Subtitles لم أستطع سوى إحضار تصريح نقل مرافق مما يعني أنه يجب أن أصحبها
    Bu demek oluyor ki o şey dışarıdayken biz çıkamayız. Open Subtitles مما يعني أنه لا أحد منا سيخرج من هنا بينما هذا الشيء بالخارج
    MM: Tamam, içeriğin hazır olduğu söylendi, Bunun anlamı görüntüyü gösterebiliriz ve işte buradasınız. TED م.م. : حسناً إذاً ، قيل لي أننا مستعدون ، مما يعني أنه بإمكاننا الآن توجيه الشاشة على الصورة ، وها أنتم.
    Bu da demek ki içine pil koymak zorunda. Open Subtitles مما يعني أنه كان عليها أن تضع بطاريات بداخله
    Bu katilin solak olduğu anlamına geliyor. İyi, bu ilginç. Open Subtitles مما يعني أنه يستخدم الشمال هذا مثير للأهمية
    Birçok eyalette zencilerin doğum tarihleri belli değildir Bu da demek oluyor ki benimki de öyle. Open Subtitles بمعظم الولايات حرم الزنوج من شهادات الميلاد مما يعني أنه يمكنني أن أكذب بخصوص عمري لبقية حياتي
    Bu da demek oluyor ki o denizaltı ayrıldığında, bir daha geri dönemeyecek. Open Subtitles مما يعني أنه برحيل الغواصة لا يمكنها العودة
    Ve Bu da demek oluyor ki, burada kalamayiz. Daha çok gelen var! Open Subtitles مما يعني أنه لا يمكننا البقاء هنا هم قادمون
    Bu da demek oluyor ki, yatırımını korumak için direnecek. Open Subtitles مما يعني أنه عنده من العدة و العتاد ما يكفيه لحماية استثماره
    Bence suçlu olduğunu düşündüğü kişileri cezalandırıyor Bu da demek oluyor ki onlarca potansiyel kurban olabilir. Open Subtitles أظن أنها تعاقب من تظن أنه مذنب مما يعني أنه هناك الكثير من الضحايا المتوقعين
    Bu da demek oluyor ki, burada terbiyeli olacaksınız. Open Subtitles مما يعني أنه عليك أن تتصرف بشكل لائق في المناسبات المتعلقة بكليتنا
    Bu demek oluyor ki bunun yarısı bir zamanda Checkmate tüm veritabanımı çekebilir. Open Subtitles مما يعني أنه في نصف ذلك الوقت يمكن لـ''مات الشاه'' أن يحصلوا على بيانات فريقي بالكامل
    Bu demek oluyor ki; hayatını değiştirebileceğin koca bir haftan var. Open Subtitles مما يعني أنه لديك أسبوع كامل لتفعل شيئ بحياتكَ
    Komisyonlar isteğe bağlıdır, Bu demek oluyor ki benim elimde. Open Subtitles اللجان هي تقديرية، مما يعني أنه متروك لي
    bizim dört gözle beklediğimiz ses kapının kapanmasıydı. Bunun anlamı gittiği ve asla geri dönmeyeceğiydi. TED حسنًا بالنسبة للصوت الذي نتطلع إليه كان صوت إغلاق الباب مما يعني أنه رحل ولن يعود
    Bu da demek ki, o hangara gidip özel bir araştırma yapacağız. Open Subtitles مما يعني أنه علينا زيارة تلك الحظيرة الخاصة ونتفقد المكان
    Tercümenin tamamını bitiremedim, bu da elimizde halen bir koz olduğu anlamına geliyor. Open Subtitles لم أنهي الترجمة كاملةً، مما يعني أنه لدينا بعض النفوذ
    Bir nesnenin dalgaboyunun olması için uzayın bir bölgesi boyunca genişlemesi gerekir. Bu da onun aynı anda birden fazla konumu olduğu anlamına gelir. TED وليكون لأي جسم طول موجي، يجب أن يمتد هذا الجسم خلال مساحة من الفضاء، مما يعني أنه يحتل مواضع عديدة في نفس الوقت.
    Bu demek ki vakit geçirmeden diğer adaylarla konuşmalıyım. Open Subtitles مما يعني أنه يجب علي التحدث للمتعدهات بأقصى سرعة
    ...bu da demektir ki, o kadınları öldürmek için veya işe gitmek için ya da her ikisi için de istediği gibi girip çıkabiliyor. Open Subtitles مما يعني أنه يمكنه أن يدخل ويخرج متى يشاء. لقتل هؤلاء النساء, أو لمزاولة العمل, أو كلاهما.
    O taraflara ancak biliyorsan gidersin bu da kişinin yerli olduğunu gösterir. Open Subtitles تلك المناطق لا تذهب إليها إلا مستقصدًا مما يعني أنه شخص محلي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more