Sanırım Molly daha uygun birini bulduğu için babası öyle minnettar olmuştu ki, onları arabasıyla yakındaki kiliseye götürüyordu. | Open Subtitles | اعتقد انه كان ممتنّا لأن مولى قد عثرت على شخص مناسب اكثر وقد قادهم عمليا الى الكنيسة كل حين وآخر |
Bu söyleşi için öylesine minnettar olacak ki bütün gece çanak sorular soracak ve bu imtiyaz için yarım milyon dolar ödeyecek. | Open Subtitles | هذا الشاب سيكون ممتنّا للغاية لمجرد حصوله على المقابلة فقط سيغمره الفرح طوال الليل و سيدفع نصف مليون دولار لكسب الامتياز |
Sonsuza kadar minnettar olurum. | Open Subtitles | سأكون ممتنّا لك طول حياتي |