Gaz basınçlı manyetik kanca tabancası. | Open Subtitles | حزام بعدة جيوب قوي للغايه مسدس قاذف ممغنط محرك بالغاز |
- Bu kendini idame ettiren manyetik kalkanlı temiz enerji cihazı. | Open Subtitles | إنه مستدام ذاتي جهاز ممغنط يستوعب طاقة نقية |
Kopyalanamaz manyetik anahtar kartla denetleniyor. | Open Subtitles | يتحكم به بواسطه مفتاح ممغنط اليكترونى |
Dexter, ön kapının yanındaki posta kutusunun altında mıknatıslı, kır evine ait bir anahtar olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | مفتاحًا مخبأ عند الباب الأمامي مفتاح ممغنط تحت صناديق البريد |
mıknatıslı. Bilgisayarı yere çekmiyor. | TED | إنه ممغنط. لا يسحب اللابتوب أرضا. |
Mars'ta hayat olduğunun hala kanıtlarını sunuyor olabililir çünkü bu kaya manyetik. | Open Subtitles | مازالت تقدم دليلا" عن الحياة في المريخ ولأن الصخر ممغنط |
Büyük modeli manyetik. | Open Subtitles | و أخوه الأكبر ممغنط |
manyetik mürekkep izleri ve bir karışım. | Open Subtitles | آثار حبر ممغنط و مزيج. |
- manyetik bir şerit yok. | Open Subtitles | لا يوجد سلك ممغنط |
Bilirsin, şimşek bir metale düştüğünde onu mıknatıslı yapar. | Open Subtitles | تعرف... عندما البرق يضرب نوع معين من المعدن، يجعله ممغنط |
Kafası mıknatıslı mı? | Open Subtitles | هل رأسه ممغنط ؟ |
mıknatıslı bileklik takıyordum. | Open Subtitles | أنا أرتدي سوار ممغنط |
mıknatıslı. | Open Subtitles | إنه ممغنط |