"مميتاً" - Translation from Arabic to Turkish

    • ölümcül
        
    Kontrol altında olurdu. Ama vücut içinde yolculuğa çıktığında, işte o zaman ölümcül oluyor. TED لكن عندما يبدأ الانتقال داخل الجسم، عندئذ يصبح مميتاً.
    Bugün bile onunla avlanmayı tercih ediyorum ne yazık ki o bile hayli ölümcül. Open Subtitles حتى يومُنا هذا اُفضل الصيد به لكن للأسف حتى هذا كان مميتاً جداً
    Birinin içkinin dozunu kaçırmasının ölümcül olacağını çok geç öğrenecekti. Open Subtitles لقد عرف مؤخراً أنه عندما لا يكون الشراب فى متناول اليد فيمكن أن يكون ذلك مميتاً
    Bu bıçak, ölümcül bir zehir taşıyor. Open Subtitles الآن ، هذا السلاح يحمل سماً مميتاً على الجانب الذى يحمل نحتاً للثعبان
    Göz kırpacağımı sanıyorsan, ölümcül bir hata yapıyorsun. Open Subtitles اذا كنت تعتقد أنى ممكن أن أسهو فأنت اذاً ترتكب خطأً مميتاً
    Evet. Bir çay kaşığı kadarı bile ölümcül bir tümöre neden olur. Open Subtitles أجل ، وتناول مجرد ملعقة شاي يسبب ورماً مميتاً
    Zıplamalarının ne derece ölümcül olabileceğini gördükten sonra Catalina kendi kendine bir söz vermiş. Open Subtitles بعدما رأت كم كان عملها مميتاً كاتلينا وعدت نفسها
    Sokmamaya çabalıyoruz. Bizim için genellikle ölümcül. Open Subtitles نحن نحاول ألاّ نلدغ، لأنه عادة ما يكون مميتاً لنا
    Tabii albayı memnun etmeye çalışmıyorsan. Aslında o telleri ölümcül hâle getirmek, iki tarafın da çıkarına. Open Subtitles في الحقيقة ، سيكون من دواعي سرورنا أن نجعل هذه السياج مميتاً لحد الرعب
    Bu güç hatları çok büyük ve ölümcül yük taşıyorlar. Open Subtitles تحمل خطوط الكهرباء هذه خطراً مميتاً عظيماً ومحتملاً.
    Taşın altında saklanan bir tabanca karidesi, ve ölümcül bir silaha sahip. Open Subtitles يختبىء خلف الصخور روبيان مسدس، وهو يحشو سلاحاً مميتاً.
    Evet, o konuya gelince görünüşe göre dün gece ölümcül bir uyuşturucu olduğunu düşündüğün bir şeyi kendine enjekte etmiş halde bulundun. Open Subtitles أجل، بشأن هذا، فيبدو أنّكِ ليلة البارحة وجدتِ وتعاطيتِ ما حسبتيه قد يكون مخدّراً مميتاً
    Şirket, şeker türevinin ölümcül olduğunu biliyordu. Open Subtitles الشركة كانت تعرف أن بديل السكر كان مميتاً
    Bu seviyede sıkı korunan bir yerde tek bir hata ölümcül olur. Open Subtitles وخطأ واحد بمنشأة بهذه الحماية العالية قد يكون مميتاً
    Bence suikastçı onu, çocukları için kullandığı uyku haplarıyla birlikte ölümcül bir kokteyl verdikten sonra bırakmış olabilir. Open Subtitles أعتقد أن القاتل وضع لها خليطاً مميتاً . من نفس الأحماض التي أستخدمتها لتخدير أطفالها
    O bitki yüksek dozlarda ölümcül olabilir. Open Subtitles فى حالة الجرعات العالية , ذلك العشب يمكن ان يكون مميتاً
    Bu, onlara inanan hasta için fazlasıyla ölümcül olabilir. Open Subtitles كم يمكن أن يكون ذلك مميتاً للمريض الذي يصدقهم
    Bu, standart kemoterapiyi ölümcül yapar. Open Subtitles ذلك سيجعل علاجاً كميائياً عادياً مميتاً.
    25 miligramı bile ölümcül olabilir. Open Subtitles كما في أقل من 25 ميليغرام قد يكون مميتاً
    10'da bir olasılıkla ölümcül bir tuzak oluyor ama riske girmeye hazırım! Open Subtitles وواحدة من أصل 10 تعني فخاً مميتاً. لكنني مستعدٌ للمخاطرة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more