Siz ve kuzeniniz, bir çocuğun Cadılar Bayramını çok özel hale getireceksiniz. | Open Subtitles | أنتِ وإبن عمكِ ستجعلان هذا العيد مميز جدًا لصبيٍ ما. |
Öyle çok özel bir yanı yok ama iyi bir çift el" dedi. | TED | لا شيء مميز جدًا فيه ولكنه جيد في العمل." |
Dennis ile aramızda çok özel şeyler oldu. | Open Subtitles | ما الذي تتحدث عنه ؟ الذي بيني أنا و"دينيس" مميز جدًا |
Bu, çok, çok özel bir içkidir. | Open Subtitles | أيّهـا السـادة، إنضموا إليّ - أجـل - هذا مشروب مميز جدًا |
Hayır. Ben çok özel bir şey istiyorum. | Open Subtitles | كلا، كلا، أريد شيئًا مميز جدًا |
Orası çok özel bir yer. | Open Subtitles | إنه مكان مميز جدًا |
- Bu çok özel bir telefon. Bu düğmeye basarsan senin çağırdığını bileceğim ve kalkıp direkt sana geleceğim. Hastanın adı Odin James. | Open Subtitles | - هذا هاتف مميز جدًا - إضغط هذا الزر وسأعرف أنه أنت وسوف أتي في الحال، إسم المريض "أودين جيمس" هل أنتِ متأكدة أن لديكِ الرقم الصحيح؟ الإنفجار في أبراج ياساموتو" كان ،هجوم إرهابي |
Bu çok özel bir telefon. | Open Subtitles | ،هذا هاتف مميز جدًا |
Bu çok özel bir telefon. | Open Subtitles | ،هذا هاتف مميز جدًا |
- Bunların hepsi çok özel. | Open Subtitles | كل هذا مميز جدًا |
Benim için çok özel. | Open Subtitles | إنّه مميز جدًا بالنسبة لي. |
Sizin gibi adamlar çok özel bir şey isterler, istediğinizi veremezsem ben de William T. Baxter değilim. | Open Subtitles | رجال من أمثالكم يحتاجون إلى شيء مميز جدًا. وإذا لم أتمكن من فهم هذا، فأسمي هو ليس (ويليام تي باكستر). |
Hem de çok özel. | Open Subtitles | هذا مميز جدًا |
- çok özel olmalısınız. | Open Subtitles | -لابد أنّك مميز جدًا . |
çok özel bir şey. | Open Subtitles | شيء مميز جدًا |
- Bu çok özel bir şey. | Open Subtitles | .هذا مميز جدًا |