Çocukların büyüdüğü gerçeği onlarla olan zamanı özel kılan şey. | Open Subtitles | حقيقة نموّ الأطفال هو ما يجعل قضاء الوقت معهم مميّزا |
Her neyse, eşin için özel bir şey istemiştin. | Open Subtitles | بايّ حال، تريد شيئا مميّزا لزوجتك |
Biliyorsun, o tür şeyleri önemsemiyorum. özel bir gün istemiyorum. Prenses olmak istemiyorum. | Open Subtitles | ،أنا لا أهتم بهاتهِ الأشياء و حسب لا أريدُ "يوما مميّزا"، لا أريد أن أكون أميرة |
- özel bir şeyi yok; ama kirası ucuz. | Open Subtitles | إنّه ليس مميّزا لكنه لطيف |
Bu da seni, çok özel yapıyor. | Open Subtitles | ممّا يجعلك مميّزا |
Bugünün özel olmasını istiyorum. | Open Subtitles | أريدُ اليوم أن يكون مميّزا |