| Aslında bunu daha önce de çok özel biriyle beraber yapmıştınız. | Open Subtitles | في الواقع، لقد فعلتَ ذلك من قبل، مع شخص مميّز جداً |
| Ama özel, çok özel bir adam, burada bizimle olacaktı, ama o şu an Melbourne' da. | Open Subtitles | لكن هنالك رجل، رجل مميّز جداً ويفترض بأن يكون هنا، لكنهُ في ميلبورن. |
| "çok özel" ne demek biliyorum, muhtemelen evimizde zırvalayıp duracak. | Open Subtitles | "أعرف ماذا تعنين بأنه "مميّز جداً سوف يقوم بإسالة لعابه في جميع أنحاء المنزل |
| Morinalar için bu, çok özel bir etkinliktir. | Open Subtitles | بالنسبة للبيلوغا، هذا حدث مميّز جداً |
| Çünkü çok özel bir misafir getiriyor. | Open Subtitles | لأنها ستجلب ضيف مميّز جداً |
| Bugün çok özel bir gün. | Open Subtitles | هذا يوم مميّز جداً. |
| çok özel bir tür oyun Dolores. | Open Subtitles | إنّها نوعٌ مميّز جداً من الألعاب، (دولوريس). |