Hatırlayın, bu oldukça uyum sağlayabilen bir hayvan. Devasa iklim değişikliklerini atlatmış bir hayvan. | TED | وتذكّر أن هذا الحيوان مرن جداً وقد عاش خلال تغيرات مناخية هائلة. |
Hızlı iklim değişikliği dalgaları yaşanırdı, karmaşık yaşam için hiç de iyi değil. | TED | وقد تكون هناك سلاسل تغيرات مناخية سريعة، وهذا ليس جيدًا لحياة معقدة. |
Bu çelişkilerin iklimi nasıl etkileyebileceğini öğrenmek için iklim modellerini kullanmak dünyadışı yaşamı keşfetmek adına önemli. | TED | واستخدام نماذج مناخية لفهم أثر هذه التناقضات على مناخ الكواكب هامٌّ جدًا للبحث عن الحياة فى كواكب أخرى. |
Örneğin; farklı iklim modelleri şimdiye kadar gördüğümüz ısınmayı büyük oranda yakalayabiliyor. | TED | مثلا: نماذج مناخية مختلفة قادرة لحد كبير على محاكاة الإحترار الذي نشهده إلى الآن. |
Şimdi, tek bir doğru cevap yok, bunun için kusursuz bir yol yok ve farklı iklim modelleri farklı tercihler yapıyor. | TED | لا يوجد جواب صحيح، أو طريقة مثالية للقيام بهذا، ونماذج مناخية مختلفة تظهر نتائج مختلفة. |
Gerçek şu ki eğer bulutlar yok olsa, şiddetli iklim değişiklikleri yaşardık. | TED | في الحقيقة، لو اختفت كل الغيوم فإننا سنشهد تغيرات مناخية جذرية. |
Ve bu halkalar iklim değişikliği geçmişini gösteriyor bu da demek oluyor ki, bu ağacın hayatında bir mevsimde tuhaf bir olay, bu anormal halkanın oluşmasına yol açtı. | Open Subtitles | و هذه الحلقات تمثل تغيرات مناخية لذا فى هذه السنة أو هذا الفصل من حياة الشجرة حدث غريب أنشأ حلقة شاذة |
Ve Dünya'da sadece bir yerde, hızlı ve ekstrem iklim değişikliği periyotları oluşturmak üzere, gezegenin çoğrafyası bu etkiyi daha da arttırıyor. | Open Subtitles | وفي مكان واحد على الأرض، تضخّم الكوكب جغرافيا ما زال يعزز بشكل اكثر، لإنتاج فترات سريعة وتقلبات مناخية متطرفة. |
Yasadışı bir durumdan bahsetmiyorum, iklim değişikliğine yol açan ve ekonomik maliyet getiren işlere devam etmekten bahsediyorum. | TED | هذه ليست نشاطات غير شرعية، انها اعمال تجارية معتادة, والتي تؤدي الى انبعاثات كربونية تؤدي لتغيرات مناخية ولها تكاليف اقتصادية |
Eğer iklim değişikliğinden etkilendiyseniz bu duygular daha derinden etkileyebilir; şoka, travmaya, sorunlu ilişkilere, madde bağımlılığına, kişisel kimliğin ve kontrolün kaybına neden olabilir. | TED | وإن أثرت بك كارثة مناخية فإنه يمكن لتلك المشاعر أن تتملك منك مسببة لك الصدمة، والضرر النفسي وتوتر العلاقات، والإدمان إلى جانب فقدان الهوية والسيطرة |
İklim aktivisti olacağımı hiç düşünmemiştim. | TED | لم أخطط مطلقًا لأكون ناشطة مناخية. |
Bu tüm küresel teknoloji çalışmalarının feci iklim bozulmasına engel olmak için --bilim adamlarının bahsettiği-- 2050 yılı itibarı ile gerçekleştirmesi gereken düşüşün büyüklüğüdür. | TED | هذا هو مقدار الخفض الذي يجب أن تحققه كافة المجالات التقنية العالمية بحلول عام 2050 لتجنب أية اضطرابات مناخية تؤدي إلى مأساة ويقول لنا العلماء |
Dev bir baş, Dünya'nın yerçekimine girerek bir 8 sene daha olması imkansız gibi görünen iklim değişikliklerine ve doğal afetlere sebep oldu. | Open Subtitles | رأسٌ عملاق قد دخلَ في مجال الجاذبية مما تسبب في تغيرات مناخية وكوارث طبيعية. كنا نظن بأنَّ هذا مستحيلٌ حدوثه لثمانِ سنواتٍ أخرى على الأقل. |
bir iklim krizi yaşadığımızda hemfikirdik. | TED | نحن في أزمة مناخية. |
Çatılar sadece kentsel ısı ada etkisini azaltmıyor aynı zamanda enerji, dolayısıyla para tasarrufu sağlıyor, iklim değişikliğine neden olan emisyonları ve aynı zamanda yağmur suyu akışını azaltıyor. | TED | السقوف لا تمنع فقط ظاهرة جُزر الإحترار في المناطق السكنية من الوقوع بل انها تخفض من استهلاك الطاقة، وبذلك توفر المزيد من النقود والغازات التي تسبب تغييرات مناخية وهم يقلصون من جريان الماء السطحي في وقت العواصف. |
''O hadiseden'' kasıt ise dünyanın sonunu getirecek olan termonükleer savaş, iklim felaketi ya da toplumsal huzursuzluk. En önemlisi de bu durumda paraları geçersiz olacak. | TED | ويقصدون بـ"الحدث" الحرب النووية أو كارثة مناخية أو اضطرابًا اجتماعيًا ينهي العالم كما نعرفه الآن، واﻷهم من ذلك أنه يجعل أموالهم عديمة القيمة. |
Muhafazakâr bir iklim planı gibi geliyor." | TED | يبدو مثل خطة مناخية محافظة." |