Sana söylemek istemezdim ama, sana uygun bir kız değildi o. | Open Subtitles | لا أريد أن أقول أنني حذرتك لكن تلك الفتاة لم تكن مناسبة لك |
Sabah gazeteyi alıp sana uygun işleri işaretleriz. | Open Subtitles | سنأتي بجريدة في الصباح ونبدأ بالبحث عن وظيفة مناسبة لك |
Uzak olman gerek zaten. Kopenhag sana iyi gelmiyor. | Open Subtitles | عليك البقاء بعيدًا كوبنهاغن ليست مناسبة لك |
O sana iyi gelmiyor.Haline bak. | Open Subtitles | انها ليست مناسبة لك. انظر الى نفسك. |
Akışına bırakmanı söylüyor. senin için uygun olmadığını söylüyor. | Open Subtitles | تقول دعها تذهب فهي ليست مناسبة لك |
Diğer kızların senin için doğru kız olmadığına çok sevindim. | Open Subtitles | يسرني أن لا أحد من تلك الفتيات كانت مناسبة لك |
Ama oradaki kız senin için mükemmel biri. | Open Subtitles | ولكن تلك الفتاة إنها مناسبة لك |
"Köpek senin için iyi olacak, evlat." | Open Subtitles | الكلبة سوف تكون مناسبة لك ابني |
Evet. Önce onun, senin için yeterince iyi olmadığını düşündüm. | Open Subtitles | ذلك صحيح ، منذ البداية إعتقدت أنها ليست مناسبة لك |
Kurt'un sana yardım etmeye çalıştığını biliyorum bazı eski kıyafetlerini getiriyor ama payetli jokey pantolonların sana uygun olduğunu pek sanmıyorum. | Open Subtitles | أن أعلم أن كورت كان يحاول مساعدتك باعطائك بعض ملابسه ولكن لا أعتقد بأن بناطيل ركوب الخيل المطرزة مناسبة لك |
"O kadar da iyi değil.", "sana uygun olduğunu düşünmüyorum, Max." | Open Subtitles | "لا أعتقد بأنها رائعة، لا أعتقد بأنها مناسبة لك يا (ماكس)" |
Ama, onun sana uygun olduğunu düşünmüyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد بأنها مناسبة لك |
- Onlar da sana uygun değil. | Open Subtitles | - أيضا ليست مناسبة لك لما لا ؟ |
sana iyi gelmem ben. Ya da bir başkasına. | Open Subtitles | لستُ مناسبة لك أو إلى أيّ أحد آخر |
Biraz testosteron sana iyi gelecektir. | Open Subtitles | القليل من جرعة (تيستوستيرون) المفرطة ستكون مناسبة لك |
Artık sana iyi görünmüor muyum? | Open Subtitles | لست مناسبة لك بعد الان! |
Öyle bir arkadaş grubu senin için uygun değil. | Open Subtitles | حفنة كهذه غير مناسبة لك ابداً. |
Olayları, senin için uygun duruma getirmekle ilgilenmiyorum. | Open Subtitles | انا لست مهتما في جعل الامور مناسبة لك |
Eminim ki senin için doğru kadın dışarıda bir yerlerdedir. | Open Subtitles | أنا متيقن من وجود امرأة مناسبة لك في مكان ما |
İyi.. senin için doğru biri olmadığını düşünüyorum. | Open Subtitles | جيد لانه ليست مناسبة لك - نعم ؟ |
Yani söylediğin şey... onun senin için mükemmel olduğu. | Open Subtitles | حسناً، ببساطة أنت تخبرني... -أنها مناسبة لك جداً... -ماذا تقصد |
Annem de senin için mükemmel biri. | Open Subtitles | ان امي مناسبة لك |
Sana sunduğum istediğin işi yapman için bir fırsat-- senin için iyi olabilecek bir işi. | Open Subtitles | ما أعرضه عليكِ هو فرصة لوظيفة أردتها ... وظيفة قد تكون مناسبة لك |
O doktor senin için yeterince iyi değildi. | Open Subtitles | تلك الطبيبة لم تكن مناسبة لك تلك الطبيبة لم تكن مناسبة لك |
Tersine, o tam sana göre. Çok şanslısın. | Open Subtitles | إنها مناسبة لك , إنك محظوظ |