ürünlerimizi oluşturan ham maddeleri de düşünmek zorundayız. | TED | يجب علينا أن نفكر بالمواد الخام التي تنتج منتجاتنا. |
ürünlerimizi, aynı kalitede olduklarına emin olmak için yabancı dillerde de kullanıyoruz. | TED | نستخدم منتجاتنا بلغات غير إنجليزية لنتأكد أنها تعمل جيدًا |
ürünlerimiz kullanıcıya bir değer sunmak üzere tasarlanmalı. | TED | منتجاتنا يجب تصميمها لتقدم قيمة للمستخدم الأخير للمنتج |
ürünlerimiz oldukça tutulmaya başladı. | Open Subtitles | منتجاتنا النسيجية الوطنية تشهد رواجاً بالفعل |
Belkide yeni ürünümüz 27654'ü test etmeleri için... | Open Subtitles | ربما يجب أن نعطيم فرصة نجعلهم يختبرون منتجاتنا |
ürünlerimizden biri olan yükleyicinin çalınması ve bugünkü terörist saldırılarında kullanılmış olması, tesadüften öte bir şeydi. | Open Subtitles | لم يكن الأمر مجرد مصادفة أن أحد منتجاتنا وهو الصاعق، قد سُرق واستُخدم في هجمات اليوم |
Bu gelişmiş kopya koruma sistemi ürünlerimizin dağıtımını kontrol edebilmemizi sağlıyor. | Open Subtitles | تلك الصورة المتقدمة من حماية النسخ تمنحنا سيطرة على توزيع منتجاتنا |
İşte Steve bunu fark etti ve "Bizim ürünlerimizde böyle olmasına izin vermeyeceğiz." | TED | وقد لاحظ ستيف ذلك وقال: "لن نسمح بذلك في منتجاتنا." |
Ne kadar ilginç ki... televizyona çıkıp başarılı olduğum anda... ürünün fiyatı birden arttı. | Open Subtitles | ومن الغريب أنني ما أن حققت النجاح على التلفاز حتى ارتفع سعر منتجاتنا |
Tüm ürünlerimizi gözden geçirin.. | Open Subtitles | يشعر بالحرية للتجول كل منتجاتنا الممتازة الأجود. |
Bu yüzden ürünlerimizi potansiyel yeni pazarımız olan 1 milyonun üstündeki bir nüfusa tanıtmak istiyorum. | Open Subtitles | لهذا السبب اريد أن اقدم منتجاتنا إلى سوق جديد يضم البلايين من المستهلكين الجدد |
Şu piçler, ürünlerimizi ihraç etmek için çok sıkı çalışıyorlar! | Open Subtitles | هؤلاء الأوغاد يعملون بجد لتصدير منتجاتنا |
Stratejik Silahsızlanma Anlaşması yürürlüğe girmeden ürünlerimiz Rusya'nın nükleer cephanesini kontrol altına alacak. | Open Subtitles | منتجاتنا سوف تستخدم للسيطرة على الترسانة النووية الروسية، قبل أن تأخذ معاهدة الأسلحة الاستراجية تأثيرها. |
Evet, tüm ürünlerimiz balina yağından yapılmakta. | Open Subtitles | نعم جميع منتجاتنا مستمدة من الزيوت الأساسية للحوت |
Bakın, ürünlerimiz mahsulü arttırıyor dolayısıyla çiftçiler insanların yemesi için daha fazla yiyecek üretiyorlar. | Open Subtitles | نزيد الغلة في منتجاتنا حتى يتمكن المزراعون من إنتاج المزيد من الغذاء للناس حتى يأكلوا |
Bu nedenle birçok ürünümüz bir sonraki aşamaya test edilmeden asla geçmez. | Open Subtitles | لهذا السبب العديد من منتجاتنا لا تنجح في تخطي مرحلة الإختبار |
Şimdiki en karlı ürünümüz nedir dersiniz? | Open Subtitles | وهذ تعرف ما هو أكثر منتجاتنا ربحاً الآن؟ |
Yeni ürünümüz için gizli bir parti düzenleneceğini söylediğimiz zaman hepsi büyük bir hevesle buraya geldi. | Open Subtitles | ،عندما أخبرناهم بأن هنالك حفلةٌ سرية لهم لتجربة أحدث منتجاتنا اجتمعوا إلى هنا بكُل سعادة |
En çok satılan ürünlerimizden bir tanesi, kullanma kılavuzuyla birlikte geliyor. | Open Subtitles | انه واحد من افضل منتجاتنا مبيعا يأتي معه شريط فيديو كيفيه الاستعمال هذا مدهش |
ürünlerimizden birinin araştırma sonucunda çıkan anormallikleriyle alakalı bir şey. | Open Subtitles | شيئ ما حول دراسة غريبة لتشخيصات لواحد من منتجاتنا. |
Ama aynı zamanda, ürünlerimizin güvenli ve sağlıklı olmadığını fark ediyoruz. | TED | ولكن في الوقت ذاته ، ندرك أن منتجاتنا غير آمنة و غير صحية. |
Size soruyorum, ...bu götveren ürünlerimizin üzerine Kaptan Hook'u koyduğunda, ...biz ne bok yiyeceğiz? | Open Subtitles | أسألكم، عندما يضع مصاصوا القضيب الكابتن هووك على منتجاتنا ماذا سوف نفعل ؟ |
Bay Sandefur'a artık akciğer kanserine sebep olan kumadin'e benzediğini bildiğimiz kumarın'ı ürünlerimizde kullanmaya devam edemeyeceğimi bildiren rapor yazdım. | Open Subtitles | الإستمرار وال(كومارين) في منتجاتنا وكلنا نعلم أنه (شبيه لل(كومادين مادة مسببة لسرطان الرئة |
Apple'da çalıştığım dönemde, Steve Jobs bizden her gün işe ürünlerimize müşteri gözüyle bakarak gelmemizi isterdi, tıpkı şüpheci ve muhtemelen daha önce hüsrana uğramış ve aynı zamanda yeni teknolojik ürünün sorunsuz çalışacağını uman yeni bir müşteri gibi. | TED | خلال عملي في أبل، تحدانا ستيف جوبز أن نأتي كل يوم إلى العمل والنظر إلى منتجاتنا بعيون زبائننا، الزبون الجديد، الحامل للمخاوف والإحباطات المحتملة ولبهجة الأمل بأن يعمل جهازه الجديد من الوهلة الأولى. |
Bir sürü ürünümüzü Hindistan'a götürme isteğinden bahsediyorum. | Open Subtitles | أنا أتحدث عن طلب المئات من منتجاتنا الى الهند |