Oscar kazanmış bir yapımcı ise kadın kartını ileri sürmenin iyi fikir olmadığını düşünüyordu. | TED | أخبرتني منتجة رابحة لجائزة الأوسكار أنها لا تظن أنها فكرة جيدة أن تستغلي كونك امرأة |
Ama dahi bir yapımcı olduğum için beni kovman gerektiğini biliyorum. | Open Subtitles | لكن بما أنني منتجة عبقرية، أعرف أنه يتعيّن عليك فصلي |
New York Times'ın sorusuna karşılık, serinin yapımcısı bu duruma birçok açıklama getirmişti. | TED | عندما سئلت منتجة البرنامج عن ذلك من قبل جريدة النيو يورك تايمز، أجابت بعدة أعذار |
Aslında, Jackie Sharp ile çok verimli bir konuşma yaptım. | Open Subtitles | في الواقع، كان لي محادثة منتجة جدا مع جاكي شارب |
- Ben bu filmin yapımcısıyım. | Open Subtitles | أنا منتجة في هذا الفلم، أتواجد في كل الإجتماعات |
Araçlar pasif olmaktan üretken olmaya doğru çığır atlıyor. | TED | تقوم الأدوات بهذه القفزة من كونها غير واعية إلى كونها منتجة. |
Ama ayrıca yapımcı ve yazar ve şarkıcı ve oyuncu ve dansçı olmak istiyorum. | Open Subtitles | لكنني أفكر في أن أصبح منتجة, كاتبة وممثلة. |
- Onu yardımcı yapımcı yaptım. Ancak bu şekilde teklifi kabul ediyordu. | Open Subtitles | جعلتها منتجة مساعدة، فقد كانت الطريقة الوحيدة |
Oyuncu, yapımcı ve "A league of their own" ve "Big" gibi başarılı filmlerin yönetmeni. | Open Subtitles | فنانة و منتجة و مخرجة للعديد من الأفلام المشهورة "تحالف من انفسهم" و "الكبير |
- Bir gün yapımcı olduğunda müşterilerimden biriyle çalışmak istersen duvara yapıştırırım seni. | Open Subtitles | -عندما كنتى منتجة و إذا أردتِ إيجار أحد زبائنى، سأدمرِك |
KIRKWOOD PLAK ŞİRKETİ Başarılı bir yapımcı olmalı. | Open Subtitles | يجب عليك التفكير بأنك منتجة رائعة. |
Bir film yapımcı olmak istiyorum. | Open Subtitles | حسنا, أنا حقا أريد أن أصبح منتجة أفلام |
Daha önce Weyland kanalında hava durumunu sunmuş. Ama şimdi ölümcül dövüşün yapımcısı. | Open Subtitles | ذهبت للعمل كمذيعة للطقس و الآن عادت كمعلقة و منتجة القتال المميت |
Çünkü meğer müzik yapımcısı olmak için hiç yeterli değilmişim. | Open Subtitles | تبين لي أنني لست جيدة بما فيه الكفاية لأكون منتجة موسيقى، |
Söylediğim gibi ben Frasier'ın yapımcısı Roz Doyle geç kalan Doktor Crane'in yerini geçici olarak dolduruyorum. | Open Subtitles | وأقول أنا " روز دويل " منتجة البرنامج أملأ الشاغر المؤقت للطبيب |
"verimli bir şekilde, yok etmeliyiz." | Open Subtitles | الإبادة واجبة، ولكن لِتَكُنْ إبادة مُثْمِرة منتجة. |
Haber 6'nın yapımcısıyım. | Open Subtitles | (أنجيلا ويست) منتجة ب"الإخبارية السادسة" |
Ve birden bire üretken bir sohbet başlamıştı elle tutulur bir objenin tasarımı hakkında. | TED | وفجأة تحولت تلك المحادثة الى محادثة منتجة والذي حصل هو أن المحادثة أصبحت تدور حول تصميم ملموس |
Ben bu işi en iyi yapan yapım yönetmenini beni terk eden eski sevgilim olmasına rağmen işe aldım. | Open Subtitles | لقد قمت بتعيين أفضل منتجة منفذة في مجال البث التلفزيوني بغض النظر عن كونها صديقتي السابقة التي تخلت عني. |
Darling Çiftlikleri-- Amerika'daki en büyük gübre üretim merkezi. | Open Subtitles | مزارع دارلنغ , أكبر شركة عضوية منتجة في الولايات المتحدة |
Büyük bir prodüktör bütün hayallerini gerçekleştirmek mi istiyor? | Open Subtitles | إذا منتجة موسيقية ضخمة ترغب في تحقيق كل أحلامك؟ |
Ben yapımcıyım. Haberi bulurum. | Open Subtitles | أنا منتجة وأبحث عن قصة. |
Bilirsin işte şu anda yapımcısın ve orada olmayı özlüyor musun? | Open Subtitles | تعلمين , الآن انتِ منتجة و ليس شخص خارجاً ؟ |
Bunun 60 Dakika'dan çıkma bir haber olduğunu duyduğumda programın yapımcısının o olduğunu anladım. | Open Subtitles | لتعلم أنه عندما سمعت "انها قصة لبرنامج "ستون دقيقة تصورت أنها قد تكون منتجة البرنامج |