"منتصف الصحراء" - Translation from Arabic to Turkish

    • çölün ortasında
        
    • çölün ortasına
        
    • Çölün ortasındayız
        
    • çölün tam ortasında
        
    Hadi ya, ben de Irak'ı hep çölün ortasında bir yerde hayal ederdim. Open Subtitles ذلك غريب، لطالما اعتقدت أنّ العراق في منتصف الصحراء
    Orası... orası çölün ortasında. Open Subtitles إنها .. إنها في منتصف الصحراء إنها منعزلة
    çölün ortasında yönettiğin bir operasyonda da değilsin. Open Subtitles وأنتَ لستَ في منتصف الصحراء تتصرف من تلقاء نفسك
    Bizi kaldırıp çölün ortasına getirmek zorunda değildin. Open Subtitles لم يكن حتميا عليكي ان تحضرينا الي منتصف الصحراء
    Çölün ortasındayız. En yakın yere yüzlerce mil uzaktayız. Open Subtitles إننا فى منتصف الصحراء ونبعد أميال عن أى مكان
    Yılda bir kez, bu kurak mevsimde ve kurak çölün tam ortasında büyülü anlar yaşanıyor. Open Subtitles في كلّ عام، تمدّ وقت الرّخاء في ذروة الفصل الجافّ، في منتصف الصحراء
    İyi ki onları çölün ortasında terkettim. Open Subtitles اجل , لكنني تركتهم في منتصف الصحراء
    Lanet olası çölün ortasında, parfüm mü sürdün? Open Subtitles أنت متعطرة في منتصف الصحراء الداعرة
    Arabam çölün ortasında arıza yapmıştı. Open Subtitles تعطلت سيارتي في منتصف الصحراء
    çölün ortasında yetiştirdikleri mısırların polenleri genetik olarak bir virüs taşıması için değiştirilmiş ve bu virüs arılar tarafından taşınarak insanlara geçip dünya dışı biyolojik bir varlığın insan taşıyıcının içinde büyüyebilmesini sağlayan adamlar mı? Open Subtitles الذي ينمو ذرة في منتصف الصحراء الذي يعرض غبار الطلع الذي عدّل جينيا... ... لحملالفيروسالذيسيأخذ بعيدا بالنحل الذي ترسل لدغتهم الفيروس،... ... تسبّبنموأحد مخلوقاتعليا الكيان الحيوي داخل المضيّف الإنساني؟
    - Evet, çölün ortasında oturmuş duruyor. Open Subtitles -قابعة في منتصف الصحراء
    Bu kumpas Superman'e çamur atmak için ayarlandı dedin ama nasıl oluyor da onun çölün ortasında bir yerde ortaya çıkacağını biliyorlardı. Open Subtitles قلت بأن الكمين كان معداً لإلقاء التهمة على (سوبرمان) ولكن كيف تمكنوا من معرفة انه سيظهر في... في منتصف الصحراء...
    Bir defasında, babanla kötü bir kavga ettikten sonra beni bir çölün ortasına götürdü. Open Subtitles مرة، بعد شجارٍ سيئ، أباكِ قاد بي حتى منتصف الصحراء.
    Azmin nedeniyle senden korktukları ve seni bir çölün ortasına bırakıp gerçek işte burada dediklerinde onlardan bir kürek isteyeceğini bildikleri için bodrumdasın. Open Subtitles أنت في السرداب لأن هم خائفون منك، relentlessnessك، ولأن يعرفون بأنّهم يمكن أن أسقطك في منتصف الصحراء...
    Biz kahrolasıca bir Çölün ortasındayız! Open Subtitles تحن في منتصف الصحراء
    Biz Çölün ortasındayız. Open Subtitles نحن في منتصف الصحراء
    Çölün ortasındayız. Open Subtitles نحن في منتصف الصحراء
    Aslında çölün tam ortasında. Open Subtitles انها منتصف الصحراء

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more