"منجم ذهب" - Translation from Arabic to Turkish

• altın madeni
• altın madeninin
• altın madenin
• Altın madenimiz
• bir altın madenine

Ne parasından bahsediyorsunuz? altın madeni buldunuz; ama farkında değilsiniz!
أنتم تجلسون فوق منجم ذهب ولكنكم لا تعرفون ذلك حتى

Çünkü o kaza mankeninin bir altın madeni olduğunu göremedi.
لأنه لم يستطع رؤية أن تلك الدمية كانت منجم ذهب

Yani herkes için bir çevre sorunu oluşturuyor. Bizim için ise, altın madeni değerinde.
برأي الجميع, إنها مشكلة بيئيّة وبالنسبة لنا، إنها منجم ذهب

Altın aramak ve başka bir altın madeni bulmak için vaktimi ve paramı boşa harcamayacağım.
أننى لن أذهب للتنقيب مرة آخرى مضيعة للوقت والمال فى محاولة إيجاد منجم ذهب آخر

Sponsorluk anlaşmasını yaptığın anda altın madeninin üzerine oturmuş gibi oluyorsun.
لكن, حالما تحصل على شراكة كأنك تجلس على منجم ذهب

Şuna bak, tekerlekli altın madeni. Bunu hissediyorum.
انظري إليه، منجم ذهب متحرك، حدسي يخبرني بذلك

Bu operasyonlar altın madeni gibi.
وحدات الجراحة المتنقلة مثل هذه تعتبر منجم ذهب.

-Aptal gibi görünebilirim, ama bu şey bir altın madeni.
أنا قَدْ أَبْدو سخيف، لكن هذا الشيءِ a منجم ذهب.

Fevkalade, olağanüstü... altın madeni gibi.
لم يكن أمرا طبيعيا، أمرا هائلا كما لو كان فى منجم ذهب

altın madeni üzerinde oturduğumu fark ettim, haksız mıyım?
باعه مقابل مبلغ كبير من المال, و أدركت أنني جالساً على منجم ذهب.

Sonra çok daha büyük bir altın madeni üstünde oturduklarını anladılar.
ثمّ أدركوا أنّهم كَانوا يَجْلسونَ على منجم ذهب أكبر

Aslında Londra'da bir yerde altın madeni olduğu fikrine inanmak çok güç.
يبدو مبالغاً فيه نوعا ما، بأنّ هناك منجم ذهب في لندن في مكان ما.

Burası altın madeni. Vergi formları, özel güvenlik kartları.
إنه منجم ذهب إستمارات ضرائب، بطاقات ضمان إجتماعية

Florida pazarı düşünülürse, söyleyim sana burası bir altın madeni.
أعني، الطريقة التي هي بها سوق فلوريدا الآن، أعني، عبارة منجم ذهب

Bir altın madeni olduğunu ve sizinkilerin onun ölmesini istediğini biliyorlar.
يعلمون أنّه منجم ذهب و أنّ جماعتكِ يريدونه ميتاً

Çok kötü olmuş ama sanıyorum bir altın madeni sahibi olmak suçluluk duygusunu hafifletecektir.
حسناً، هذا شيء سيء للغاية ولكن أتصوّر أنّ إمتلاك منجم ذهب سيخفف الشعور بالذنب

- Anlamadım bu potansiyel bir altın madeni, çünkü bunun dışında Olivia Pope, Rahibe Teresa'dan daha temiz.
عفوًا ولكنه قد يكون منجم ذهب فعدا هذه المعلومة، أوليفيا بوب أطهر من الأم تيريزا

Ayrıca işi bu şekilde büyütebiliriz, bir altın madeninin üzerinde oturuyoruz.
ناهيك، عن أنّنا سننمّي العمل بهذه الطريقة، إنّنا نجلس على منجم ذهب.

Hatırla , onlar senin paranı sever öyle ise altın madenin varmış gibi davran... ve klüptesin.
. . لذا فقط تظاهر أنك تمتلك منجم ذهب وأنك في النادي

Altın madenimiz var oğlum!
لقد حصلنا على منجم ذهب

Sınıf atlama yerine, bir altın madenine atlamaya gidiyorum.
بدلا من القفز فى الخليج سأقفز فى منجم ذهب.