"منحونا" - Translation from Arabic to Turkish

    • verdiler
        
    • verdikleri
        
    Bize çok fazla Delta V verdiler, bu değerle girmiş olsaydık çoktan yanmıştık. Open Subtitles لقد منحونا وقتا طويلا للغاية لإحتراق الوقود
    Alman halkını biz zorlamadık. Onlar bize bir yetki verdiler. Open Subtitles لم نجبر الناس على شىء لقد منحونا تفويضاً
    Biz insanları zorlamadık. Onlar bize bir yetki verdiler. Open Subtitles لم نجبر الناس على شىء لقد منحونا تفويضاً
    Bu sabah bize yanlışlıkla fazladan yumurtalı sandviç verdiler. - Kim ister? Open Subtitles إذن لقد منحونا بالصدفه شطيرة بيض إضافيه هذا الصباح فمن يريدها؟
    Böylece bize verdikleri hayali umut ışığı da söndü. Open Subtitles الأمل الخيالي الذي منحونا إياه قد اختفى أيضًا. الأمل الخيالي الذي منحونا إياه قد اختفى أيضًا.
    Bu davayı taklit bir duruşma şeklinde yürütmek için 100.000 $ verdiler. Open Subtitles لقد منحونا 100.000 دولار لتجربة هذه القضية في محاكمة وهمية
    Bize işe yarar bir tek sağlam kanıt verdiler mi? Open Subtitles هل إنهم حقاً منحونا طريق واحد يمكننا المضي عليه؟
    Bizi ekti ve bir çift avukatla bizi baş başa bıraktı ...ve sonra avukatlar onun hayatına girmemize izin verdiler. Open Subtitles تجاهلنا و جعلنا نتكلم مع اثنين من محاميه وبعد ذلك منحونا الحق الكامل للدخول لحياته
    Bize sadece üç sandık verdiler. Cehennemde yansınlar. Open Subtitles لقد منحونا ثلاثة صناديق فقط، ليذهبوا إلى الجحيم!
    İnanılmazdı. Bize arabalar, şirket evleri verdiler. Open Subtitles منحونا سيّارات، إسكان تابع للشركة
    Makul olmayan her miktarı reddetme yetkisi verdiler. Open Subtitles .منحونا الإذن .برفض اي مبلغ غير منطقي
    Anlaşılan paranın yarısından az bir miktar verdiler. Open Subtitles لقد منحونا أقل من نصف مايجب عليهم دفعه
    Mesela alışverişe götürüldüğümüz zaman onlara Target mağazasında bir saat bize Ross mağazasında sadece otuz dakika verdiler. Open Subtitles مثل، حينما ذهبنا للتسوّق لقد منحوهم ساعة بـ متجر"تارقت" و منحونا "نصف ساعة في متجر "روس
    Bize yeni bir başlangıç verdiler Open Subtitles (باينز) # # منحونا بداية جديدة #
    Bu sığınakta bize yer verdikleri için şanslıyız. Open Subtitles نحن محظوظون أنهم منحونا أي مكان في هذا القبو علي الإطلاق

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more