Bu mahallede uzun zamandır yaşıyorum. Bir çok değişik şey gördüm. | Open Subtitles | لقد عشت في هذا الحي منذو زمن طويل رأيت اشياء كثيرة |
çok uzun zaman önce, çocukken ve sadece bu kısımda. | Open Subtitles | منذو زمن بعيد عندما كنا صغار فقط هذا هي الجزئية |
uzun, çok uzun zaman önce vücudunu ve ruhunu tüketen bir şeytanla anlaşma yaptı. | Open Subtitles | لكن عقدت صفقة مع شيطان الذي اخذ, جسدها و روحها منذو زمن بعيد |
Bu çatının altında uzun zamandır süregelen birşey ailemizi bölüyor. | Open Subtitles | هنالك شيء ما يحدث تحت هذا السقف و لقد قسم عائلتنا منذو زمن بعيد |
Özellikle bir parça var ki uzun zamandır geri almaya çalışıyoruz. | Open Subtitles | هناك قطعة فنية واحدة بشكل خاص التي كنا نحاول إستعادتها منذو زمن |
Kadınlar çok uzun zamandır elleri kolları bağlı aynalı tavanlar altında yaşam mücadelesi veriyor. | Open Subtitles | منذو زمن طويل و المرأة مقيدة اليدين وتعاني من صعوبة في التنفس تحت السقوف المنعكسة |
Yani kendinle ilgili bu fikri uzun zaman önce oluşturdun. | Open Subtitles | لذا هذا رأيي لك بأنك شكلتِ منذو زمن طويل حول نفسك |
çok uzun zaman geçti ama daha büyük bir çocuk tarafından arabada taciz edilirken bulunmuştu. | Open Subtitles | حصل هذا منذو زمن طويل لكنهم وجودوه يتعرض للتحرش في سيارة من قبل شاب أكبر سناً منه |
Wow, uzun zamandır buna bakmadım. | Open Subtitles | لم ألقي نظرة على هذا منذو زمن |
Bu uzun zaman önceydi, o bir hataydı. | Open Subtitles | لقد ارتكبت خطأ منذو زمن طويل |
Bu çok eski bir maden. Tünellerin çoğu artık kullanılmıyor. | Open Subtitles | هذا كان مدينة مناجم منذو زمن بعيد اغلب هذه الانفاق لم يعد استخدمها مجدد |
Bundan çok önce bilmem gereken şeyleri yeni öğrenmem konusunda çok anlayışlılar. | Open Subtitles | وانهم يتفهمون انني لازلت أتعلم الاشياء التي كان يجب أن اتعلمها منذو زمن بعيد |
Biriyle herhangi bir formda bir ilişkide olmayalı o kadar zaman oldu ki nasıl yapacağımı unutmuşum. | Open Subtitles | كل ما في الأمر أنني لم أكن شريك من أي نوع من الشراكة مع أي شخص كان منذو زمن فنسيت كيف أقوم بها |