Bin yıl önce böyle balık avlarlardı | Open Subtitles | تلك هي الطريقة التي كانت تحدّث منذ ألف عام مضت |
Bin yıl önce zehirliydiler. Şimdi zehirliler mi bilmiyorum. | Open Subtitles | كانت مسممة منذ ألف عام ولا أدرى إذا ما كانت مُسممة الآن |
Sanki Bin yıl önce olmuş gibi hisseder vücudun, ama aklın sanki dün olmuş gibi tutar o anı. | Open Subtitles | جسدييشعرأن هذاحدث منذ ألف عام ... ولكنفيعقلي... ... |
Bin yıl önce hepsini yendik. | Open Subtitles | لقد دحرناهم أجمعين منذ ألف عام مضى |
Muhtemelen bin yıldır gücü tükenmiş olan. | Open Subtitles | وحدة معطلة منذ ألف عام على الأرجح |
binlerce yıl önce bir ovada dolaşırken o hayvanın nerede olacağı hakkında lineer tahminler yürütüyorduk. Ve bu işe yarıyordu. Bu yaradılıştan beynimize işlenmiş. | TED | حين مشينا في السافانا منذ ألف عام قمنا بتنبؤات خطية عن مواقع الحيوانات وعمل ذلك جيدا. إنه مبرمج في عقولنا |
Bin yıl önce, Kristal kırıldı. | Open Subtitles | تصدعت البلورة منذ ألف عام مضت |
Bin yıl önce sokaklar sakindi. | Open Subtitles | منذ ألف عام كانت ... الشوارع مضائه |
O Bin yıl önce yaşadı. | Open Subtitles | كان يعيش منذ ألف عام |
Bin yıl önce yapmam gereken şeyi yaptım. | Open Subtitles | ما تعيّن أن أفعله منذ ألف عام... |
Prenses Aogu buna Bin yıl önce sahip olmuş. | Open Subtitles | حصلت عليه الأميرة (آوغو) منذ ألف عام |
Bin yıl önce. | Open Subtitles | منذ ألف عام. |
Bin yıl önce. | Open Subtitles | منذ ألف عام. |
Bin yıl önce, belki. | Open Subtitles | -ربّما كان ذلك منذ ألف عام . |
bin yıldır kendimi böyle hissetmemiştim! | Open Subtitles | لم أكن بحال جيدة كهذه منذ ألف عام! |
Eski yaralarım için onu şuçladığımla ilgili iddialarına gelince zaman tüm yaraları iyileştirir ve benim yaralarım binlerce yıl önce iyileşti | Open Subtitles | وبخصوص زعمك بأنّي ألومه على جراحي العتيقة، فالزمن يشفي الجراح جميعًا وقد شُفيت جراحي منذ ألف عام. |