"منذ أمدٍ" - Translation from Arabic to Turkish

    • uzun zaman önce
        
    • Uzun zamandır
        
    uzun zaman önce Uchiha klanı köyü korumak ve güçlendirmek için görevli oldu. Open Subtitles منذ أمدٍ بعيد , كانت عشيرة يوتشيها مسئولة عن الأمن العام في القرية
    Oradan uzun zaman önce ayrıldım ve bir daha asla görebileceğimi sanmıyordum. Open Subtitles غادرتُها منذ أمدٍ بعيد، لم أحسب أنّي سآراها ثانيةً
    Bilgileri nereden alıyorsunuz bilemiyorum ama babamı merak etmekten çok uzun zaman önce vazgeçtim. Open Subtitles لا أعرف مصدر معلوماتكَ ولكنّي كففتُ عن الاهتمام بوالدي منذ أمدٍ بعيد
    Onlara zorla bir şey yaptırılamayacağını uzun zaman önce öğrendim. Open Subtitles أدركتُ منذ أمدٍ بعيد بأنّه لا يمكنكَ إجبارهم على فعل ما لا يريدون
    Benim için yapabileceğin bir şey var çok Uzun zamandır unuttuğum bir şey. Open Subtitles ثمة شيء يمكنك أن تفعله لي شيء لم أعرفه منذ أمدٍ طويل جداً
    O kişiliğimi uzun zaman önce yitirdim. Open Subtitles لقد فقدتُ ذلك الجزء من نفسي منذ أمدٍ بعيد
    uzun zaman önce sana yapılmış olandan farkı bir şey değil. Open Subtitles لم أفعل شيئاً... لم يسبق و فعلوه بكِ منذ أمدٍ بعيد.
    Çok uzun zaman önce kurtlar ve cadılar barış içinde yaşıyorlardı. Open Subtitles منذ أمدٍ مديد كانت الساحرات والمذؤوبين في سلام.
    Çok uzun zaman önce artık tek kişinin bile hatırlamadığı savaşlar vardı. Open Subtitles منذ أمدٍ طويل حطت الحرب أوزارها حتى لا يكاد يذكرها أحد.
    uzun zaman önce, uzaklardaki bir ülkede Çin'den Akdeniz kıyılarına kadar uzanan bir imparatorluk hüküm sürmekteydi. Open Subtitles منذ أمدٍ بعيد و في بلادٍ بعيده نشأت إمبراطوريه إمتدت من أعتاب الصين" إلي شطآن البحر المتوسط"
    Sağır doğmuş. Sanırım uzun zaman önce ölmüştür. Open Subtitles لقد وُلدت صماء أعتقد أنها ميتة منذ أمدٍ
    Basit bir ayna olduğunu düşünüyordum lakin içimde, uzun zaman önce unuttuğumu sandığım bazı duygular uyandırdı. Open Subtitles * مع أنّها مرآةٌ بسيطة * إلّا أنّها أيقظَتْ بي مشاعرَ * * نسيتُها منذ أمدٍ بعيد
    Çünkü sizin yıllar içindeki evrilmeniz farkında olmayarak sizi bizim uzun zaman önce aştığımız ilkel güdüye sahip bir hale sürükledi. Open Subtitles لأنّ كلّ سِني تطوّركم... دون قصد، أعدتم إظهار و تطوير الغرائز البدائيّة... التي تخطّيناها منذ أمدٍ بعيد.
    uzun zaman önce Gazneli Mahmut buraya gelmişti. Open Subtitles منذ أمدٍ بعيد حاول أحدهم أن يهدم المعبد
    O insanlar kendilerini ve ailelerini çok uzun zaman önce şirketlere satmıştı. Open Subtitles {\fnArabic Typesetting}هؤلاء الناس باعوا أنفسهم وعائلاتهم للشّركات منذ أمدٍ بعيد.
    uzun zaman önce büyük Frith dünyayı, Open Subtitles منذ أمدٍ بعيد، خلق الإله العظيم (فريث) العالم
    uzun zaman önce yaptığım bir hata ve şimdi bu yüzden büyük ihtimalle hepiniz ve değer verdiğiniz herkes ölecek. Open Subtitles و هو خطؤٌ اقترفتُه منذ أمدٍ بعيد. و الآن، بسبب ذلك هناك فرصةٌ كبيرةٌ أنّ كلّ واحدٍ منكم... .
    uzun zaman önce burada yaşamıştım. Open Subtitles لقد عشت هنا منذ أمدٍ بعيد
    uzun zaman önce burada yaşamıştım. Open Subtitles لقد عشت هنا منذ أمدٍ بعيد
    Bence bu ailenin Uzun zamandır göreceği ilk başarı noktasısın. Open Subtitles أطنكِ قد تكونين البقعة المشرقة الأولى شهدتها هذه العائلة منذ أمدٍ طويل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more