"منذ دهر" - Translation from Arabic to Turkish

• uzun zamandır
• zaman önce

Tek planladığım şey uzun zamandır ortada olmayan akrabayla biraz sohbet.
ما أخطط إلّا لدردشة بسيطة مع قريبة غائبة منذ دهر بعيد.

Anlamıyorsun. uzun zamandır birşeyler oluyor.
إنكم لا تفهمون , هنالك شئ ما يحدث منذ دهر

uzun zamandır gelen ilk izin gününün şerefine 3.
حسنا, إذا, على شرف أول يوم إجازة لكِ, منذ دهر

Babanla uzun zamandır konuşmadım.
كيف لكِ لا تدرين؟ لم أكلم أبيكِ منذ دهر.

Bu fazteziden bıktım. Uzun zaman önce geride bıraktığım biriydin.
ضقت ذرعًا بهذا الخيال، إنّك امرأة تركتها منذ دهر سحيق.

Sana çok uzun zaman önce verdiğim berbat yüzük.
ذلك الخاتم الوضيع الذي اعطيتك اياه منذ دهر

Tanrı aşkına ...şimdi bir de uzun zamandır kayıp kardeşle mi baş etmem gerek? Nik, lütfen ailenin öfke ve paranoyasını benden uzak tut.
كُرمى للسماء، الآن أنا مضطرّة للتعامل مع الأخت الغائبة منذ دهر بعيد؟

Tanrı aşkına ...şimdi bir de uzun zamandır kayıp kardeşle mi baş etmem gerek?
كُرمى للسماء، الآن أنا مضطرّة للتعامل مع الأخت الغائبة منذ دهر بعيد؟

Vay vay vay. Bu ziyneti uzun zamandır görmüyordum.
يا إلهي، لم أرَ هذه الحِلية منذ دهر بعيد.

Doğru ya. uzun zamandır kayıp olan kardeş.
صحيح، الأخت الكبرى الغائبة منذ دهر سحيق.

Ya öyledir ya da uzun zamandır kayıp ölmemiş ablasındır.
إما هذا السبب، أو لكونك أختي الكبرى العائشة الغائبة منذ دهر بعيد.

Unutma. uzun zamandır ilk maçına çıkıyorsun.
لا تنسى هذه مباراتك الأولى منذ دهر

uzun zamandır kimsede böyle bir nitelik görmedim.
ما رأيت هذه الصفة في إي إنسان منذ دهر

Çok uzun zamandır başkaları tarafından acı çektirilmedin sen.
لم تعاني من أيدي الآخرين منذ دهر

uzun zamandır onu göremiyorum.
حييه من طرفي لم أره منذ دهر

Şu didişmenizi bıraksanız da uzun zamandır ortada olmayan kız kardeş olayını anlatsan?
أيمكننا تأجيل هذا الجدال الساحر لدقيقة {\pos(190,230)} والعودة لموضوع أختنا المزعومة والتي فُقدت منذ دهر بعيد؟

- Onu uzun zamandır tanıyorum.
-أعرفها منذ دهر

Uzun zaman önce ondan kaçtım. Hâlâ da kaçıyorum.
فررت منها منذ دهر بعيد، وإنّي هاربة منذئذٍ.

Uzun zaman önce öldüğünü sandığın kızını göremiyor musun?
ألا ترى الابنة التي ظننتها ماتت منذ دهر بعيد؟