"منذ ساعة مضت" - Translation from Arabic to Turkish

• Bir saat önce
• saat kadar önce
• saat önce de

Bir saat önce kalkan bir otobüsü yakalamanın imkânı yok.
من المستحيل الن أن تلحق بحافلة غادرت منذ ساعة مضت

Bir saat önce gelmen gerekiyordu.
أين كنت؟ من المفترض أن تكون في المنزل منذ ساعة مضت

Bir saat önce yatakta olman gerekirdi.
من المفترض أن تكوني في الفراش منذ ساعة مضت

Bir saat kadar önce bir yardımcım, Rogers soyadlı birinden bir kayıp ihbarı aldı.
منذ ساعة مضت, استلم احد نائبي تقرير عن شخص مفقود. من فيلا باسم روجرز.

Bir saat önce cesedi boğazda yüzerken bulundu.
لقد وجدوا جثته عائمة فى نهر البسفور منذ ساعة مضت

Seni Bir saat önce aramaya çalıştım. Her şey yolunda mı?
لقد كنت اُحاول ان اتصل بك منذ ساعة مضت هل كل شىء على مايٌرام؟

Louie Bir saat önce eve gidip yemek hazırlığına başlaman lazımdı.
لأنه يالوي يجب أن تكون بالبيت منذ ساعة مضت من المفترض عليك طبخ الغداء

Bir saat önce Juliet ile dönmüş olması gerekiyordu.
كان من المفترض أن يعود مع جوليت منذ ساعة مضت اووو تحطمت

İçerde olduğu biliyorum, işyerinden Bir saat önce ayrılmışsın.
أنا أعلم أنك بالداخل لقد غادرت المكتب منذ ساعة مضت

Yeterince çekim yapamadık. Yemek Bir saat önce olacaktı.
لم ننتهي بعد من اللقطة و كان من المفترض أن يكون الغذاء منذ ساعة مضت

Bir saat önce tuvalete gidebilir miyim,?
لقد سألت ما إذا بإمكاني استخدام الحمام منذ ساعة مضت.

Bir saat önce bütün okula yayıldı.
لقد نشرت في كل أنحاء المدرسة منذ ساعة مضت

Son telefon Bir saat önce geldi ve telefondaki adam parayı ödersek Robin'i geri alabileceğimizi söyledi.
المكالمه الاخيرة كانت منذ ساعة مضت, و الرجل فى النهاية قال لو دفعت المال, سوف نرجع لك روبين.

Bir saat önce orasının ismini bile bilmiyordum ama şimdi herkes oraya gidiyor.
أنا لم أسمع بهذا المكان منذ ساعة مضت والجميع ذاهب إلى هناك

Bir saat önce internete düşen videoya inanamayacaksın.
لن تصدقي ذلك الفيديو الذي ظهر على الإنترنت منذ ساعة مضت.

Bir saat önce her şeyi tek görmeye başladım.
منذ ساعة مضت انا ارى شيئا واحدا من كل شيء

Evet, Bir saat önce burda olması gerekiyordu.
نعم، حسنا، كان من المفترض أن يكون هنا منذ ساعة مضت.

Yaklaşık Bir saat önce, bu binada aynı anda iki kişi ölmüş.
أجل ، حوالي منذ ساعة مضت رجلان في هذا المبنى قتلاَ بوقت متزامن

Seni buraya çağırdım, değil mi? O zaman konuşmaya başla, çünkü bir saat kadar önce sabrımı taşırdın.
اذاً ابدأ فى الكلام لأنك استنفذت صبرى منذ ساعة مضت

Bir saat önce de aynısını söylemiştin.
قلتِ ذلك منذ ساعة مضت