çocukluğundan beri gördüğü bir rüya hakkında konuşuyorduk. | Open Subtitles | وبدأت تخبرني عن حلم إنبعاثي تراه منذ طفولتها |
Nöronlarıyla olan kaynaşmasına bakılırsa çocukluğundan beri oradaymış. | Open Subtitles | بالنظر لطريقة ارتباطها مع أعصابها، أقول أنّها موجودة منذ طفولتها |
O çocukluğundan beri sağır ve dilsizmiş. | Open Subtitles | هي كانت صمّاء وبكماء منذ طفولتها. |
- Heather küçüklüğünden beri vitamin aldığını söylemişti. | Open Subtitles | قالت (هيذر) أنها تاخذ الفيتامينات منذ طفولتها |
Helena'yı küçüklüğünden beri tanıyor. | Open Subtitles | تعرف " هيلينا " منذ طفولتها |
Her zaman romantikti, küçük bir çocukken bile. | Open Subtitles | لطالما كانت عاطفيّة, منذ طفولتها. |
Bu hasta çocukluğundan beri bizimle birlikteydi. | Open Subtitles | كانت هذه المريضة معنا منذ طفولتها |
çocukluğundan beri öğretmenlik yapmak istiyor. | Open Subtitles | كانت تودّ أن تكون معلمة منذ طفولتها |
Onun çocukluğundan beri planladığım bir gelecek. | Open Subtitles | مستقبلٌ رسمته لها منذ طفولتها |
Onu çocukluğundan beri tanıyorum. | Open Subtitles | أعرفها منذ طفولتها |
O çocukluğundan beri utangaçtır. | Open Subtitles | إنها خجولة جداً منذ طفولتها |
çocukluğundan beri kör olan Bayan Fisher, saldırganıyla dehşet dolu saatler geçirirken polisin onu kurtarmak için araması sonuçsuz kaldı. | Open Subtitles | في المجاري هذا الصباح، السيدة (فيشر) التي كانت عمياء منذ طفولتها وقضت ساعات بشعة مع خاطفها عندما كانت الشرطة تحاول بجد تحديد موقعها وانقاذها |
Pekala. Siya ufak bir çocukken bile çok teklif alıyordu. | Open Subtitles | سيا" تحصل على مثل هذا العرض منذ طفولتها" |