"منذ فتره طويله" - Translation from Arabic to Turkish

• uzun zaman önce
• uzun zamandır
• uzun süredir
• çoktan

uzun zaman önce plastik kordonlu komik isimli bir saat vardı.
منذ فتره طويله كانت لديك تلك البلاستكيه ذات الاسم الغريب؟ ؟

Çok uzun zaman önce olmuş olmalı.
عملية ليليه للابطال ؟ هذا بالطبع حدث منذ فتره طويله

Ölümünden sorumlu olan kişi uzun zaman önce karşılaştığım düşmanın arkadaşıydı.
والرجل المسئول عن قتلها تلميذ لعدو لى بينى وبينه ثأر منذ فتره طويله

uzun zamandır senle ilgili hislerim var, Bobby... umduğundan daha çok.
كانت لدى مشاعر تجاهك منذ فتره طويله أطول مما تستطيع تخيله

uzun zamandır ölü bir durumda değilsin o yüzden ruh arama kısmına henüz gelmemiş olabilirsin sana biraz zaman kazandırmama ne dersin?
انظري, انتي لم تتوفي منذ فتره طويله, فربما لم تعتادي بعد علي حفله البحث عن الارواح فلماذا لا اوفر عليكي بعض الوقت?

Hem de uzun süredir aşık. Senin için yazılar falan yazıyor. Gerçek bu!
لقد كانت مغرمه بك منذ فتره طويله قامت بالكتابه عنك ، انها حقيقه

uzun süredir ölü... ve zehirlenme değil.
لقد مات 000 منذ فتره طويله ولي بسبب السم

Çünkü uzun zaman önce, kötü bir adam patimi incitti.
لأنه منذ فتره طويله رجل سيء للغايه أضَـرَّ قـدمـى

Kadınların yönetmemesinin sebebi uzun zaman önce yönettiler ve çok acımasızlardı bence.
أعتقد السبب هو ان النساء كانوا المسؤولين منذ فتره طويله وكانوا لئيمين حقاً

Ben bütün bunları çok uzun zaman önce geride bıraktım.
و أنا تركت كل ذلك منذ فتره طويله

Bunu uzun zaman önce söylemeliydim. Biliyorum.
كان على ان اقول ذلك منذ فتره طويله اعرف

Bunu uzun zaman önce yapmalıydım.
كان يجب أن اقوم بهذا منذ فتره طويله

Korkarım ki dalgalar beni uzun zaman önce yuttu.
في الحقيقة - أخشى أن الموج اطبقت علي منذ فتره طويله.

uzun zamandır U-Boat kaptanıyım Heini.
أنا أخدم فى الغواصات منذ فتره طويله يا هاينى

uzun zamandır hiç olmadığı kadar.
لقد كان مهتاجا لم يكن بهذه الحاله منذ فتره طويله

Sen ve ben çok, çok, çok uzun zamandır birlikte çalışıyoruz.
هل انتهينا؟ الآن أنت وانا , عملنا منذ فتره طويله طويله جداً

Çünkü uzun zamandır farklı olduğunu biliyoruz.
لإننا نعلم بانكِ كنتِ مُختلفه منذ فتره طويله

Evliliğe dönelim tekrar. uzun zamandır evlisin.
دعني اعود للزواج انت متزوج منذ فتره طويله

Seni uzun süredir tanımıyorum ama sende bir sorun olabilir.
انا لم اعرفك منذ فتره طويله ولكننى اعتقد ان هناك شىء خاطىء بك

Amanda'yı daha çok sevdiğimden değil, onu daha uzun süredir sevdiğimden.
هذا لا يعنى انى احب اماندا اكثر فقط يعنى انى احببتها منذ فتره طويله

Üvey annem şu yemek işini uzun süredir planlıyor.
أسفه , ولكن زوج أمي أراد هذا العشاء منذ فتره طويله

Amy duan çoktan bitmeliydi.
ايمى , كان يجب عليك الانتهاء من صلاتك منذ فتره طويله