Eğer bunu yapmak isteseydim uzun zaman önce yapar ve kaybolurdum. | Open Subtitles | لو أردتُّ أن أفعل ذلك، لكنت سأفعلها منذ وقتٍ طويل وأختفيت. |
Uzun zaman önce bir dev yaşardı, bencil bir dev, büyüleyici bahçesi tüm ülkede en güzeliydi. | TED | منذ وقتٍ طويل، كان هناك عملاق، عملاقٌ أناني، وكانت حديقته الرائعة الأجمل في جميع أرجاء البلاد. |
Çok uzun zaman önce burada bir köprü olabileceğini sanıyorum. | Open Subtitles | ، أعتقد أنه من الممكن وجود واحداً هنا منذ وقتٍ طويل |
Bu eller uzun zamandır titremişler. Ve, şimdi öğle. Onu sabah izlemen gerekir. | Open Subtitles | يديه ترتعش منذ وقتٍ طويل، نحن في الظهيرة الآن، عليك رؤيتهُ في الصباح. |
Uzun zamandır böyle hissediyordum hep sorun bende diye düşündüm. | Open Subtitles | كنتُ أشعرُ على هذا النحو منذ وقتٍ طويل وظننتُ بأني |
Orada bir kızı varmış ama uzun süre önce ilişkisini kesmiş sanırım. | Open Subtitles | يظهر أن لديه ابنة هناك، لكنها تخلت عنه منذ وقتٍ طويل |
Uzun zaman önceydi ve şartlar farklıydı. | Open Subtitles | تلك كانت منذ وقتٍ طويل, و تحت ظروف مختلفة. |
Uzun zaman önce, nefret döngüsünün sona ermek zorunda olduğunu... ve bunu sona erdirmenin tek yolun sevgiyle olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | وكيف أتأكد أنكِ هي؟ منذ وقتٍ طويلٍ مضى، أنتِ أخبرتِني أن دائرة الكراهية يجب أن تنتهي والسبيل الوحيد لإنهائها هو الحب |
Artık çıkmıyoruz. Uzun zaman önce ayrıldık. | Open Subtitles | نحنُ لا نتواعد بعد الآن لقد إنفصلنا منذ وقتٍ طويل |
Damarlarla ilgili bir sorun olsaydı semptomlar uzun zaman önce görülürdü. | Open Subtitles | إن كانت هناك مشكلة وعائيّة لظهرت أعراضه منذ وقتٍ طويل |
Kendi dedektifimi tuttum. Bunu uzun zaman önce yapmalıydım. | Open Subtitles | لقد عيّنتُ محقّقي الخاصّ، كان يجدر بي فعل ذلك منذ وقتٍ طويل |
Uzun zaman önce yapmış olmamız gereken şeyi yapmalıyız. | Open Subtitles | علينا فعل ما كان علينا فعله منذ وقتٍ طويل |
Bu uzun zaman önce parmağında olmalıydı. | Open Subtitles | هذا كانَ يجبُ ان يكونَ في اصبعكِ منذ وقتٍ طويل |
Güven bana, burada olanlardan sonra, bildiğimiz herşey uzun zaman önce olacak. | Open Subtitles | ثق بي، بعد كلّ ما يحدث هنا كلّ ما نعرفه سيكون منذ وقتٍ طويل. |
Bir şekilde beni de etkiledi ve dürüst olmak gerekirse keşke uzun zaman önce sihrimi alsalardı. | Open Subtitles | بطريقةٍ ما ، أثر هذا علي وبصراحة أتمني لو أنهم أخذوها منذ وقتٍ طويل. |
Uzun zamandır görmediğim yeğenimi bulmak için. | Open Subtitles | حتى أجد إبنة أخي التي لم أراها منذ وقتٍ طويل |
Burası epey soğuk. Uzun zamandır bekliyoruz. | Open Subtitles | . الجو شديد البرودة هنا ننتظر هنا منذ وقتٍ طويل |
Ve yaptığıma da inanamıyorum ve çok uzun zamandır yapmak istediğim için değil ama çok gergindim. | Open Subtitles | ليس فقط لأنني أردتُ فعله منذ وقتٍ طويل, أو لأنني كنت متوتراً جداً. |
Kısa süre önce elime geçen bir bilgiyi doğrulayabilir misiniz acaba? | Open Subtitles | أتسائل إن كان بمقدورك تأكيد بعض المعلومات التي استقبلتُها منذ وقتٍ قصير؟ |
Ve çok kısa süre önce uzun süredir şiddetle istediğin bebeğini kaybettin. | Open Subtitles | وسابقاً هذا الأسبوع فقدتِ طفلكِ الطفل الذي أردتِه منذ وقتٍ طويل |
Çok uzun zaman önceydi. Bunu tamamen unutmuşum. | Open Subtitles | لقد، منذ وقتٍ طويل جداً لقد نسيت الأمر بالكامل |
Çok uzun zaman önceydi bu. Bunların hepsini unuttum ben. | Open Subtitles | لقد كان ذلك، منذ وقتٍ طويل تركتُ نفسي تنسى |
uzun süredir tanışıyoruz. | Open Subtitles | تَبْدو مثل أمِّي عَرفنَا بعضنا منذ وقتٍ طويل أنا لا أؤمنُ بالسحر |