Evet. uzun zaman önce yapmam gerekeni yapacağım. | Open Subtitles | نعم شيء كان يجب أن افعله منذ وقت طويل مضى |
Aslında bunu uzun zaman önce söylemem gerekirdi. | Open Subtitles | هناك شيء كان يجب أن أقوله منذ وقت طويل مضى |
uzun zaman önce duyduğum biriyle uyum gösteriyor. | Open Subtitles | يبدو أنه مطابق لشخص ما سمعت بأمره منذ وقت طويل مضى |
Bu şarkıyı uzun zaman önce öğrenmiştim. | Open Subtitles | لقد تعلمت تلك الأغنية منذ وقت طويل مضى |
Yani bu kolay değil, benim yaşımda olduğunuz günleri hatırlamıyorsunuzdur çünkü Uzun zaman önceydi. | Open Subtitles | اعني, انه من الصعب تذكر عندما كنتما في مثل عمري لانه كان منذ وقت طويل مضى |
Biliyorsunuz, uzun zaman önce bu sokaklarda oynardım. | Open Subtitles | تعلمون ...منذ وقت طويل مضى تعودت ان العب على تلك الشوارع |
Çok, çok uzun zaman önce, çok uzak bir ülkede. | Open Subtitles | منذ وقت طويل مضى وفي أرض بعيدة للغاية |
Evet. Ve bunu uzun zaman önce yapmalıydım. | Open Subtitles | نعم، وكان علي فعل هذا منذ وقت طويل مضى |
Üzgünüm, Stewie, uzun zaman önce dünyayı ele geçirme planlarımı bir kenara bıraktım | Open Subtitles | آسف يا (ستيوي)، لقد تخليت عن حلمي بالسيطرة على العالم منذ وقت طويل مضى |
uzun zaman önce tanıdığım birini. | Open Subtitles | منذ وقت طويل مضى |
uzun zaman önce. | Open Subtitles | ...منذ وقت طويل مضى |
- uzun zaman önce! | Open Subtitles | ! ذلك منذ وقت طويل مضى ! |
Evet, bir iki kez, ama Uzun zaman önceydi. | Open Subtitles | أجل, مره واحده أو إثنين و لكن هذا كان منذ وقت طويل مضى |
Senenin bir önemi yok. Uzun zaman önceydi. | Open Subtitles | السنوات لا تهم كان هذا منذ وقت طويل مضى |