"منصّة" - Translation from Arabic to Turkish

    • rampası
        
    • peronunda
        
    • sandalyesine
        
    • sahnede
        
    Salmanassar ilk olarak askerlerine şehir surlarının üstüne doğru büyük bir kuşatma rampası yaptırdı. Open Subtitles أوّل ما فعله (سنحاريب) أن أمر جيشه ببناء منصّة حصار ضخمة حول أسوار المدينة
    Bu bir yükleme rampası, Alec, geçmişe... geleceğe... Open Subtitles إنها منصّة إطلاق يا (آليك) نحو الماضي... نحو المستقبل...
    Dürüst olmak gerekirse 2. Dünya Savaşı sırasında onu bir tren peronunda terk eden bendim sonuçta. Open Subtitles إحقاقًا للحقّ، أنا من هجرته على منصّة قطار وسط الحرب العالميّة الثانية.
    Newark Penn İstasyonu'nun altındaki metro peronunda. Open Subtitles منصّة مترو الأنفاق تحت محطة (نيوارك بنسلفانيا) في الجدار.
    Bölge vekili hiçbir şekilde tanık sandalyesine bir keşi almayacaktır. Open Subtitles محال أن يضع المدّعي العام مدمن مخدّرات على منصّة الشهود
    Bölge vekili hiçbir şekilde tanık sandalyesine bir keşi almayacaktır. Open Subtitles محال أن يضع المدّعي العام مدمن مخدّرات على منصّة الشهود
    Bu onun ihtişamlı prodüksiyonuydu. Devasa bir sahnede tek bir kişi. Open Subtitles كان شيئاً ضخماً مُصطنعاً يتركّز على شخصٍ واحد يعتلى منصّة عملاقة,
    Dediğim gibi, Bayan Meade, sizi tanık sandalyesine oturtursam Fey Sommers'la ilgili duygularınızı sormam gerekir. Open Subtitles كما قلت يا سيدة (ميد)، إن وضعتك على منصّة الشهود، فعلي سؤالك عن مشاعرك تجاه (فاي سامرس) -
    Çoğunun yaptıklarıyla ilgili kendisini yetkili hissettiklerini biliyorum, ama.. onların, çoğu travmalarını sahnede dindiren kurbanlar. Open Subtitles أنا أعلم أنّ العديد منهنّ يشعرن بالقوّة بما يفعلونه لكن , العديد منهنّ ضحايا يقمن بتخفيف الصدمة على منصّة المسرح
    Ya da bu anlamda hiçbir sahnede. Open Subtitles أو على أيّ منصّة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more