Mutfak masasının üstünde, içinde yulaf lapası olan bir tepsi duruyordu. | Open Subtitles | و قد كانت الصينية المعد فوقها صحن الحساء فوق منضدة المطبخ |
- Doktor gizlice ameliyat etti. - Mutfak masasının üstünde. | Open Subtitles | ـ أجرى له العملية سرا ـ على منضدة المطبخ |
Mutfak masasının üzerinde mavi not defterinden koparılmış bir yaprak vardı. | Open Subtitles | فوق منضدة المطبخ كانت هناك ورقة ملاحظات زرقاء اللون |
Mutfak masasının üstüne sıcak su torbaları koydum... | Open Subtitles | وضعت زجاجة ماء ساخن ... علي منضدة المطبخ يا سيدتي |
Demek istediğim, mutfak masası üzerinde oku takılı bir yay bıraktım. | Open Subtitles | أعرف أني تركت قوساً ملقماً على منضدة المطبخ |
Mutfak masasının üstüne adresi bırakacağım. | Open Subtitles | سأترك لك عنواني علي منضدة المطبخ |
Bir kanepe, bir mutfak masası, ve bir piton. | Open Subtitles | هنالك الكنبة منضدة المطبخ - و الأفعى - |