Sanki yanlış yola sapıp kötü bir mahalleye gelmiş gibiydi | Open Subtitles | و كأنه اخذ منعطفاً خاطئاً في حي خطير جداً |
Sen kayboldun, yanlış yola saptın. | Open Subtitles | أنت من ضل الطريق لقد سلكت منعطفاً خاطئاً |
- Bir yerde dönüş almış olmalısın. | Open Subtitles | لا بدّ أنّكِ اتّخذتِ منعطفاً في مكانٍ ما. |
Yanlış bir dönüş yaptığım zaman bile, başka bir yol bulacağım. | Open Subtitles | حتى عندما آخذ منعطفاً خاطئاً سوف أجد طريقاً آخر |
Hayatının daha iyi bir hal alıcağını düşünüyordu | Open Subtitles | واعتقدت بأن حياتها تتخذ منعطفاً نحو الأفضل. |
Tam bu noktada hikâye kötü bir hal alıyor. | Open Subtitles | والآن حيث تأخذ القصة منعطفاً كريهاً. |
Yanlış yola tek bir dönüş yaparsın ve sonra o dönüş yüzünden diğer tüm dönüşler yanlış olur. | Open Subtitles | تأخذ منعطفاً خاطئاً وحيداً، وبسببه... كل المنعطفات بعده صارت خاطئة |
Yanlış yola tek bir dönüş yaparsın ve sonra o dönüş yüzünden diğer tüm dönüşler yanlış olur. | Open Subtitles | تأخذ منعطفاً خاطئاً وحيداً، وبسببه... كل المنعطفات بعده صارت خاطئة |
Sanırım bir yerde yanlış yola saptım. | Open Subtitles | أظنني سلكتُ منعطفاً خاطئاً |
Hayır, bence yanlış yola girdiniz. | Open Subtitles | ...لا، أعتقد بأنك سلكت منعطفاً خاطئاً |
-Hayatlarımız garip bir yola saptı. | Open Subtitles | -إتحذت حياتنا منعطفاً غريباً ! |
- Yanlış yola saptık. | Open Subtitles | -سلكنا منعطفاً خطأ |
ASLINDA BİR dönüş YAPIYOR. | Open Subtitles | rlm;"في الواقع، إنها تأخذ منعطفاً جديداً" |
- Yanlış bir dönüş yaptın herhalde. | Open Subtitles | -لا بد وأنك أتخذت منعطفاً خاطىءً. |
Timmy O'Toole`ın mahsur kaldığı... eski kuyudan gelen haberlere göre... durum gitgide daha kötü bir hal almaya başladı . | Open Subtitles | أنباء مزعجة من البئر القديم، إذ يبدو أن حالة (تيمي أوتول) أخذت منعطفاً نحو الأسوأ. |