"منعطفاً" - Translation from Arabic to Turkish

    • yola
        
    • dönüş
        
    • bir hal
        
    Sanki yanlış yola sapıp kötü bir mahalleye gelmiş gibiydi Open Subtitles و كأنه اخذ منعطفاً خاطئاً في حي خطير جداً
    Sen kayboldun, yanlış yola saptın. Open Subtitles أنت من ضل الطريق لقد سلكت منعطفاً خاطئاً
    - Bir yerde dönüş almış olmalısın. Open Subtitles لا بدّ أنّكِ اتّخذتِ منعطفاً في مكانٍ ما.
    Yanlış bir dönüş yaptığım zaman bile, başka bir yol bulacağım. Open Subtitles حتى عندما آخذ منعطفاً خاطئاً سوف أجد طريقاً آخر
    Hayatının daha iyi bir hal alıcağını düşünüyordu Open Subtitles واعتقدت بأن حياتها تتخذ منعطفاً نحو الأفضل.
    Tam bu noktada hikâye kötü bir hal alıyor. Open Subtitles والآن حيث تأخذ القصة منعطفاً كريهاً.
    Yanlış yola tek bir dönüş yaparsın ve sonra o dönüş yüzünden diğer tüm dönüşler yanlış olur. Open Subtitles تأخذ منعطفاً خاطئاً وحيداً، وبسببه... كل المنعطفات بعده صارت خاطئة
    Yanlış yola tek bir dönüş yaparsın ve sonra o dönüş yüzünden diğer tüm dönüşler yanlış olur. Open Subtitles تأخذ منعطفاً خاطئاً وحيداً، وبسببه... كل المنعطفات بعده صارت خاطئة
    Sanırım bir yerde yanlış yola saptım. Open Subtitles أظنني سلكتُ منعطفاً خاطئاً
    Hayır, bence yanlış yola girdiniz. Open Subtitles ...لا، أعتقد بأنك سلكت منعطفاً خاطئاً
    -Hayatlarımız garip bir yola saptı. Open Subtitles -إتحذت حياتنا منعطفاً غريباً !
    - Yanlış yola saptık. Open Subtitles -سلكنا منعطفاً خطأ
    ASLINDA BİR dönüş YAPIYOR. Open Subtitles rlm;"في الواقع، إنها تأخذ منعطفاً جديداً"
    - Yanlış bir dönüş yaptın herhalde. Open Subtitles -لا بد وأنك أتخذت منعطفاً خاطىءً.
    Timmy O'Toole`ın mahsur kaldığı... eski kuyudan gelen haberlere göre... durum gitgide daha kötü bir hal almaya başladı . Open Subtitles أنباء مزعجة من البئر القديم، إذ يبدو أن حالة (تيمي أوتول) أخذت منعطفاً نحو الأسوأ.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more